|
Film Kamerası
Film icadından bile önce el ile bir
tambur üzerine çizilen resimleri belli bir hızla döndürerek kısa
zamanlarda görüntüleri hareketlendirme olayı biliniyordu. Başka bir
yöntem ise kartonların üzerine çizilen resimleri aynı düzlem
üzerinde ve belli bir hızda arka arkaya çevirerek elde edilen
hareketli makinelerdi. Bu yöntem günümüzde halen karton film çizen
grafikerler tarafından kullanılmaktadır.
Film icat edilip, bir anlık görüntü
film düzlemine kaydedilerek elde edilen fotograf görüntüsünden sonra
bilim adamları hareketli konuların görüntülerini kaydetmek üzere
yarıştılar. Yapılması gereken en önemli hazırlık filmlerin yaprak
halinde değil, bir rulo halinde ve metrelerce uzunlukta imal
edilmesiydi. Uzun film imalatı yapıldıktan sonra bu filmlere görüntü
kaydedecek bir mekanizmanın icat edilmesi gerekiyordu. Fotograf
makinesi üreticileri bu konuya çok yatırım yaptılar ve sonunda
modern film kameralarının ataları ortaya çıktı. Film bir objektifin
önünden el ile sarılarak geçiriliyordu. Kameraman senkron
tutturabilmek için içinden şarkı söylemek zorunda kalırdı. Tabii ki
senkron tutmuyordu. Daha sonra zemberekli makineler icat edildi. Bu
kameralarda kameraman önce sanki saat kurar gibi bir yayı kuruyordu,
bu yay boşalırken dişliler yardımıyla filmi hareket ettiriyordu.
Kameraman yayı devamlı kurmak zorunda kalıyordu. Fakat bu sistem de
senkronu sağlayamıyordu.
Bu arada yapılan çalışmalarda arka
arkaya hareket eden film karelerinde saniyede geçen kare sayısı 25
adet olduğunda insan gözü yanılarak hareketi devamlı gibi algıladığı
hesaplandı. Bu teorinin film kameralarına uygulanması uzun sürmedi
ve saniyede 25 kare fotograf pozlayacak şekilde kamera mekanizmaları
üretildi.
Bu kameralar aynı zamanda günümüzde
kullanılan modern kameraların teorisini de oluşturdu.
İlk Film Kameraları
Bu gün kullanılan ve elektronik
destekli modern kameralar üretilene kadar basit, zemberekli
sistemler kullanılarak kurulan ve kameramanın pozlanan görüntüye tam
hakim olamadığı kameralar ile film çekildi.
Film Kamerası Çeşitleri
Film kameraları enerjisine, vizörüne
ve kullandığı film boyutuna göre sınıflandırılır.
Film kameraları üretilirken
elektroniğin yardımıyla video sinyali üretilmekte ve monitör
yardımıyla görüntü seyredilmektedir. Uzaktan kumanda devreleri
yardımıyla netlik, diyafram ve zum kontrol edilebilmekte, bu sayede
film kameraları hata oranını azaltarak kullanılabilmektedir.
Enerjisine göre: Mekanik Kameralar
, Elektrik ile Çalışan Kameralar
Vizörüne göre: Refleks Kameralar,
Refleks Olmayan Kameralar
Film Boyutuna göre: 8mm, 16mm,
35mm, 70mm, I-Max
8mm Film Kameraları: Kullandıkları
filme göre normal 8mm ve süper 8mm film kullanan kameralar olarak
iki çeşittir. Normal 8mm kameralarda çift perfore'li 16 milimetrelik
filmi yan yana iki kez kullanırlar. Film banyo edildikten sonra
ikiye ayrılarak eklenir ve normal 8mm film durumuna gelir. Kameranın
kullandığı film genelde 15 metredir. Süper 8mm film ise kapalı,
hazır kasetler içinde imal edilmişlerdir. Normal 8 milimetrelik
filme oranla resim çerçevesi boyutları daha geniştir.
16mm film kameraları: Genel olarak
televizyonlarda kullanılmışlardır. Elde edilen görüntünün sinema
perdesi kadar büyütülmemesi nedeniyle televizyonda iyi sonuç
vermişlerdir. Bu nedenle ilk televizyon yayınlarında kullanılan
görüntüler 16 mm kameralarla çekilmiştir.
35mm film kameraları: Sinema
filmlerinde kullanılan kameralardır. Kullandıkları filmin genişliği
görüntünün sinema perdesi kadar büyütülebilmesine imkan verdiğinden
sinema sektöründe halen en çok kullanılan kameralardır.
70mm film kameraları: Görüntü
kalitesinin artması amacıyla tercih edilen kameralardır. Günümüzde
bilgisayar ortamında sinema filmleri üzerinde değişiklik yapmak
amacıyla kullanılan film formatının büyük olması tercih
edilmektedir. Filme pozlanan görüntü 65mm olduğu halde optik ses
kaydedilen bölüm ile birlikte 70mm haline gelir.
I-MAX film kameraları: Imax kameralar
15 / 70 filme uygun olarak tasarlanmış. Imax kameraları kullanılan
filmin hacmi ve ağırlığından dolayı normalden çok büyük ve ağır
oluyor, vah kameraman ve asistanların haline!.. Bir fikir olsun diye
ağırlıkları verelim, gözünüzü korkutmak gibi olmasın ama normal Imax
kamerası 19 ile 45 kg arası 3D kameralar ise 109 kg. Tabii ki son
yıllarda ilk zamanlarda kullanılanlara göre daha sağlam ve hafif
malzemelerden yapılmaya başlandı. Dolayısı ile kameralar hafifleşti
ve küçüldü. Öyle ki steadicam çalışmaları için bile Imax kamerası
yapıldı. Ama yinede Imax filmlerini izleyenler çok kıvrak, hızlı
kamera hareketleri olmadığını hemen fark edecekler.
Kameraların en önemli özelliklerinden
biride diğer kameralar gibi filmi düşey değil de yatay olarak
pozlaması.
3 Boyutlu (3 D) çekimler için ise aynı
gövde içinde insanın iki gözünün açısına uygun biçimde
yerleştirilmiş iki ayrı objektif ve iki ayrı film mekanizması
tasarlanmış. Her objektif kendine ait filmi pozluyor. Her 3D filmde
aslında aynı resim yatay açı farklı iki ayrı film olarak
stereoskopik çekiliyor.
Film Kamerasının Bölümleri
Film kameraları birçok parçanın ve
bölümün birbiri ile uyumlu çalışması sayesinde film çekim işlemini
gerçekleştirirler. Bu bölümlerin ayrı ayrı çalışma prensiplerini
bilmek gerekir. Bütün bölümleriincelediğimizde film kameralarının
mükemmel yapılarından etkileneceksiniz.
Vizör.Vizörün Türkçe karşılığına Bakaç
diyebiliriz. Viewfinder veya vizör kamera objektifinde oluşan ve
film düzlemine düşen görüntünün kameraman tarafından görülmesine
yarayan bir optik ve ayna düzenidir. Görüntüsü çekilen konunun çekim
sırasında kameraman tarafından kontrol edilmesine olanak verir.
Vizör teknolojileri iki ayrı grupta incelenebilir. Refleks ve
refleks olmayan vizörler.
Refleks olmayan vizörler
Objektiften film düzlemine düşen
ışığın görülemediği, ayrı bir lens veya objektiften görüntünün
izlenebildiği, film düzlemine düşen görüntü ile vizör görüntüsü
arasında bir açının bulunduğu vizörlerdir. Kameraman refleks olmayan
vizörden baktığında film üzerine düşen görüntüyü göremez. Bu nedenle
netleme işlemi göz ile yapılamaz ve kontrol edilemez. Refleks
olmayan vizörlerde kameraman netlik yapabilmek için metre ile ölçüm
yapmak zorunda kalır. Refleks olmayan ama geliştirilmiş vizörler
basit bir Galileo dürbününden başka bir şey değildir. Kameramanın
tespit ederek konuya göre taktığı objektifin görüş açısı ile eşdeğer
görüntüyü kameramana iletirler. Bu tip vizörlerde de paralaks hatası
bulunur ve düzeltme işlemine gerek vardır.
Refleks vizörler
Objektiften geçen ışık, örtücü
üzerinde bulunan bir ayna yardımı ile 90º kırılarak görüntünün
vizörden izlenebilmesi için oküler başlangıcında bulunan prizmaya
gönderilir. Çok çeşitli konveks ve konkav merceklerin bulunduğu
oküler içinden geçen ışık, vizörün başlangıcında bulunan buzlu cam
üzerine düşürülür.
Refleks aynaları imal türlerine göre
örtücü üzerinde veya örtücü ile objektif arasında hareket edebilen
mekanik bir bölümdür. Kamera gövdesinde bulunan ve refleks
aynasından kırılarak gelen ışınları, vizör içinde saptıran Prizma
sabit olup bir yüzü aynalaştırılmış veya aynadan yapılmıştır.
Refleks vizörü tamamlayan diğer bir
bölüm de opal camdır. Görüntünün gözle izlenebilir duruma geldiği
bir cins buzlu camdır. Bu buzlu cam üzerinde Format denilen film
karesi gibi 3/4 oranlı dikdörtgen şeklinde bir çizgi çerçeve
bulunur. Vizörden bakıldığında netlik ve kompozisyon bu buzlu cam
üzerine düşen görüntüden izlenir. Bu çerçeve projeksiyon formatıdır.
Bu format üzerindeki dikdörtgen
çizginin içinde ayrıca dikdörtgen bir çerçeve daha bulunur. Bu
çizgiden oluşan çerçeve ise televizyon çekimlerinde kullanılan film
karesi veya çerçevesidir. Biz buna uygulamada Televizyon Formatı
diyoruz.
Çekilen filmlerdeki optik yolla elde
edilen ve filme kaydedilen görüntü televizyonda yayınlanırken
elektronik sinyallere dönüşecek ve biz alıcılarımızda bu görüntüyü
izlerken yayın stüdyolarında film gösterme cihazları ( Tele-Cine
Cihazları ) gösterim sırasında film karesini belli oranlarda
kesecektir. Bu oran sabit bir değerde olduğundan televizyon
çekimlerinde kullanılan film kamerası vizörlerinde televizyon
formatı da bulunur. Kameranın çerçeveleme işlemini televizyon
formatına göre yaparak bu hatayı engelleyecektir.
Refleks vizörlerin optik yapılarında
konveks ve konkav mercek sistemleri kullanılmaktadır. Günümüzde
geliştirilmiş refleks vizör yapıları, hem parlaklık hem de rahat
görüntü verebilecek niteliktedir. Arriflex kamera vizörleri refleks
olup görüntüyü on kez büyütürler.
Bu büyütme yapılarında bulunan mercek
sistemlerinden kaynaklanmaktadır.
Vizör sistemi 360º dönebilecek şekilde
tasarlanan oküler bölümden de imal edilmektedir. Kameramana
çekimlerde çerçeve emniyeti ve rahatlık sağlayan bu bölüme
Periskobik Vizör diyoruz.
Refleks vizörler hakkında bilinmesi
gereken en can alıcı nokta ise çekim sırasında gözün vizör lastiğini
tam olarak kapatması gereğidir. Göz ve vizör lastiği arasında kalan
boşluktan içeri giren ışık filmi pozlayacaktır. Bu giren ışık
görüntü üzerinde kontrastlığın düşmesine, sis tabakası gibi gri bir
tabaka oluşmasına neden olacaktır. Renkli filmlerde ise bu sis
tabakası mavi renkte meydana gelecektir ve görüntüyü olumsuz yönde
etkileyecektir. Kameraman refleks vizör sistemi bulunan kamerada
çekim sırasında gözünü ayıramaz.
Özel durumlarda örneğin steadicam
kullanırken görüntü monitörden takip edilir ve kamera vizöründe
bulunan diyafram şeklindeki kapak kapatılarak siyah bant ile
bantlanır. Bu sayede vizörden ışık girmesi engellenir. Aynı durum
animasyonlarda kullanılan film kameralarında uygulanır.
Refleks vizörlere kameramanın veya
görüntüye bakacak kişinin gözlük kullanamayacağı düşünülerek
Diyoptri bölümü eklenmiştir. Bu bölüm vizör lastiği altında bulunan
ayrı bir mercek sistemidir. Bu sayede kameraman göz bozukluğuna göre
Diyoptri Ayarını yaparak net görebilmektedir.
Film Kızağı ( Aperture Plate ) .
Kamerada kullanılan filmin eni ölçüsünde olan kızak, filmin düzgün
bir şekilde yol almasını sağlayan özel alaşımlı çelikten imal
edilmiş film duyarkatının çizilmesine olanak vermeyen ve en önemli
kamera bölümlerinden biridir. Kameranın belirli bir süre
kullanımından sonra özel ölçüm cihazları ile ölçülerek filmin
akışından dolayı çeliği aşınan film kızağı yenisi ile
değiştirilmelidir. Bu ölçüm yapılmadığı ve film kızağı aşındığı
anlaşıldığı halde değiştirilmediği zaman kamera net olmayan çekimler
yapacaktır.
Baskı ( Rear Pressure Plate ): Film
kızağı içinde akan filmi tam bir düzlem durumuna getiren, kızak
baskısıdır. Bu baskılar son derece hassas bir yay sistemi ile
donatılmışlardır. Aynı kızak aşınması gibi, bu baskıların da belirli
süreler sonunda ölçümleri yapılıp istenilen ölçüde baskı yapmıyorsa
değiştirilmesi yapılmalıdır. Baskının gevşemesi durumunda net
olmayan çekimler yapılır. Baskının film üzerine fazla güç uygulaması
ve filmi sıkıştırması durumunda film üzerinde çizilmeler, biraz daha
baskı yüzünden filmde parçalanmalar olacaktır.
Çekici Tırnak ( Griff veya Pull - Down
Claw ) : Filmlerin yanlarında bulunan kenar deliklerine ( Perfore )
takılarak, film kızağı içinde filmin akışını sağlayan, her film
karesini pozlamak için görüntü penceresi önüne çeken ve kameranın
diğer bölümleri ile uyum içinde çalışan mekanik sistemdir. Özellikle
Arriflex kameralarda tırnak haricinde bir de sabitleme tırnağı (
Registation Pin ) bulunur. Tırnağın perforeye takılarak görüntü
penceresi önüne çektiği film karesini sabitleme tırnağı da başka bir
perforeye takılarak pencere önünde tutup pozlanması için sağlıklı
bir sistem oluşturur
Objektif Yuvası ( Lens Mount ):
Kamera objektifinin kamera üzerinde takıldığı yuvadır. Bu yuvalara
ayrıca Bayonet diyebiliriz. Her kamera üreticisi kamera gövdesine
kendine özgü bir objektif yuvası monte ederek satışa çıkarır. Bu
orjinal bayonet üreticinin anlaşmalı veya tavsiye ettiği piyasada
bulunan ve kullanılan objektiflere uygundur. Kamera üreticisinin
kamera üzerine taktığı bayonet başka objektifler için uygun
olmayabilir. Bu nedenden kameramanın elinde bulunan objektifleri
kullanmak için bayoneti değiştirmesi gerekebilir. Bu sayede fotograf
makineleri için üretilmiş objektifler, özellikle tele ve zumlar film
kameralarında kullanılabilir.
Kameraya objektif takılması ve
çıkarılması
Objektif yuvasına objektif takılması
için kamera gövdesinde bayonet üzerinde yer alan kilit döndürülerek
açılır. Bu sırada objektifin tutulması gerekir çünkü bu kilit açılır
açılmaz objektif boşta kalır. Objektif gövdesi geriye doğru
çekilerek çıkarılır. Çıkarılan objektifin yerine kapak veya yeni bir
objektif takılarak kilit kapatılır.
Takometre - Counter – Sayıcı :
Kameralarda birim zamanda ( saniye olarak ) film penceresinden kaç
karelik film geçtiğini belirten göstergedir. Kameramıza değişken
devirli motor taktığımızda, film penceresi önünden geçen birim
zamandaki kare sayısını bu göstergeden okuyabiliriz. Bu göstergeler
değişik değerler arasında çalışabilecek şekilde üretilmiştir.
Arriflex kameralarda 0 - 50 değerleri arasındadır.
Yeni üretilen kameralarda digital (
sayısal ) olarak bir display üzerinde ışıklı olarak counter
bulunmaktadır. Bu counter saniyede kaç karenin geçtiğini
göstermektedir. Kare sayısı azaltıldığında veya arttırıldığında
resetlenerek kamera çalıştıktan sonra film penceresinden pozlanan
kare sayısı görülebilir. Bu gelişmiş counter elektronik devre ile
denetlenmektedir ve hafızası vardır. Bu hafıza şasesinde daha önce
çalışılan kare sayısı hafızaya alınarak denetlenebilir
Deklanşör ( Motor Switch ) : Kamerayı
çalıştırma düğmesidir. Kameranın güç kaynağından gelen enerjiyi açıp
kapatmaya yarar. Aküden gelen enerji motora bağlıdır ve motor
yardımı ile kameranın mekanik bölümlerinin hareketi sağlanmaktadır.
Kameranın sol tarafında ve kameramanın kolay erişebileceği bir yerde
bulunan deklanşör hafif bir parmak basıncıyla çalışabilecek
niteliktedir
Örtücü ( Shutter / Obtüratör ) : İyi
bir görüntünün elde edilebilmesi için, kamera objektifinden gerekli
miktarda ışığın gerekli sürede geçmesi gerekir. Bu gerekli
miktardaki ışığın gerekli geçiş süresi kamera gövdesinde bulunan ve
hareketli bir mekanizma olan örtücü ile sağlanır.
Genellikle refleks kameralarda bu
hareket dairesel, refleks olmayan kameralarda ise yatay veya dikey
harekete sahiptir. Bilindiği gibi fotograf bir anın saptanmasıdır.
Kamera hareketli fotograflar çeken, akıp giden bir filmi pozlandıran
yapıdadır. Işığa karşı duyarlı filmin ışık etkisine bırakılma süresi
saniyenin kesirleri ile ölçülür. O halde görüntünün film üzerine
düşen pozlama zamanını tayin etmek ve film akışı halinde objektif
lensini dolayısıyla film penceresini kapatarak filmin pozlanmasına
yani ışıklamaya engel olmak örtücünün görevidir. Refleks vizörlü
kameralarda görüntüyü vizöre bakarak aktarabilmek için örtücü
üzerinde veya önünde refleks aynası bulunur.
Sabit Örtücüler
En çok kullanılan tipleri 170º - 180º
merkez açılı, dairesel metal bir parça halindedir. Sabit örtücüler
yarım dairesel oldukları gibi, 90º merkez açılı kapalı ve 90º merkez
açılı açık kısımların karşılıklı oluşturduğu kelebek örtücü
biçiminde de olabilirler.
Bu iki tip örtücünün yarım daire
biçiminde olanı 360º tam döndüğünde film üzerinde bir görüntü karesi
ile bir de dekadraj oluşur.
Dekadraj : Film üzerindeki görüntünün
yüzeyini sınırlayan, 3/4 oranında dikdörtgen meydana getiren
doğruların alt alta olma durumlarında görüntü kareleri arasında
kalan bölümdür.
Kelebek biçimli örtücü taşıyan bir
kamerada, film üzerindeki bir karelik görüntünün oluşumu, 90º merkez
açılı açık kısmın görüntü penceresi önünden geçişi anındadır.
Örtücünün bu 90º merkez açılı açık kısmını takip eden 90º merkez
açılı kapalı kısmın film penceresi önünden geçişi anında film de
akış halindedir. Bu bir karelik görüntüyü takip eden dekadraj 90º
merkez açılı kapalı kısmın film penceresi önünden geçişi ile olur.
Bu sonuca göre kelebek biçimli örtücünün 360 derecelik tam bir
dönüşü sırasında film şeridi üzerinde iki film karesi ve iki
dekadraj meydana gelir.
Değişebilir Örtücüler
Ana yapıları sabit örtücüler gibidir.
Aralarındaki tek fark hem yarım daire hem de kelebek biçimli
örtücülerin açık ve kapalı kısımlarının merkez açıları dışarıdan
verilen komut ile değiştirilebilmesidir.
Örneğin : 170º merkez açılı bir kısmı
açık olan yarım daire biçimli bir değişir örtücünün kapalı kısmı,
merkez açısı 360º - 170º = 190º olur. Dışarıdan müdahale ile bu
örtücünün 170º, 150º, 100º, 50º, 30º ve 5 dereceye kadar
düşürülebilir.
Televizyon için : Yarım daire biçimli
örtücüye sahip kameralarda bir saniyede 360 derecelik 25 tam
dönü'dür.
Tambur ( Sprocket Guide ) : Motordan
aldığı güç ile filmi bir yönden çekip, diğer tarafa aktaran ve filmi
dengede tutan, üzerinde film kenar deliklerine uygun dişler bulunan
dişli bir çarktır. Çekici tırnağın hareketleri çok hızlıdır. Aşağı
hareketinde film gerçek bir darbe ve çekişle karşı karşıyadır. Bu
darbe ile filmin yırtılmaması için kızağın üst ve alt kısımlarında
filmin bol bırakılması gerekir. Bu bölümlerde bırakılan filme bukle
denir. Buklelerden kızağın üstünde kalanının devamlı beslenmesi
gerekir. Kızağın altında kalan buklenin, pozlanmış filmi saran kaset
içine toplanması ve makara tarafından küçültülmemesi için bukle
uzunluklarının sabit tutulması gerekir.
Kamerada tek tambur bulunuyorsa iki
işlem bir arada yapılıyor demektir. Tek tambur bir yönlü dönüşüyle
ham film ( pozlanmamış film ) rulosundan çekerek üst bukleyi besler.
Alt bukleyi sabit tutarak pozlanmış filmi sarma makarasına gönderir.
İkili tambur sisteminde bu iki işi ayrı tamburlar yapar. Arri 16 BL
veya Cinema Products CP 16 R kameralarda bu tambur sistemi
değiştirilerek, yan kanal manyetik ses kaydı için değişik bir tambur
sistemi takılır. Bu sistemde hem tambur hem de ses kayıt kafası
bulunur.
Film Kasetleri ; Üzerinde iki makara
bulunan ve bu makaralardan birine ham filmin yerleştirildiği
diğerine pozlanmış filmin sarıldığı, içerisine ışık geçirmeyen hafif
metalden üretilen kamera parçasına kaset denir.
Kaset ; Film kasetleri 60, 120 veya
360 metrelik film alabilecek şekilde üretilirler. Çalışılabilecek
konunun süresine göre kaset değiştirilerek bir avantaj sağlanır.
Film kasetlerinin hareketi dişli, mil friksiyon yayı gibi bir aracı
ile alıcının motorundan aktarma ile sağlanır. Bazı kamera
kasetlerinde ise ayrıca kaset motoru da bulunur. Bu tür kasetleri
kullanan kameralarda ana motorun gücü herhangi bir sistem ile kasete
aktarılmamıştır. Kaset içindeki pozlanmış filmi sarma makarası kaset
motoru ile hareket ettirilir.
Kameralarda geriye sarma işlemi
yapabilen motor varsa ve geriye sarma yapılacak motorun geri
pozisyonuna alınması ile birlikte kaset motorunun da geri
pozisyonuna alınması gerekir. Bu işlem yapılmazsa film gerilerek
parçalanacaktır. Arri 16 ST kamera kasetleri motorludur. Kaset
motoru enerjisini ana motoru besleyen güç kaynağından alır. Ayrıca
kamera güç kaynağı kablosundan başka bir kablo yardımı ile senkron
olarak çalışır. Diğer kaset yapıları güç aktarma bakımından
farklılık gösterirler. Kaset motoru olmayan sistemlerde gücü
aktarmak için dişliler kullanılmıştır. Doğrudan kamera gövdesindeki
kaset dişlisi ile gücü alıp çalışırlar. Arri M 16, Arri BL 16,
Arri 35 II C, Eclair ACL 16
kameralarda bu tip kasetler kullanılır. Kasetler kamera üzerinde tek
olduğu gibi ayrı ayrı da olabilirler. Mitchell W 2+4 veya Frezzolini
FR 16 ham film kaseti ayrı, pozlandırılmış film kaseti ayrı olarak
imal edilmiştir.
Co - Aksial Kaset: Günümüzde en çok
kullanılan sistemdir. Bu kasetlerin içinde ham film ve
pozlandırılmış film için ayrı bölümler bulunur. Kaset içine ışık
giremeyecek bir kapak sistemi vardır. Tambur baskı sistemi kasetin
pozlanmış film bölümünde düşünülmüş, filmi çeken tırnak ( Griff )
kamera üzerinde bırakılmıştır. Kaset kameradan bir dişli yardımıyla
güç almaktadır. Bu kasetin dizaynı aynı zamanda denge faktörleri
dikkate alınarak yapılmıştır. Kamera ile bütünleşen co-axial kaset,
kameranın omuzda veya sdeadicam üzerinde dengeli kullanılmasına
olanak verir. Diğer bir özelliği ise film şarjı çok çabuktur.
Bukleleri verilerek takılan filmler kasetin içinde çekime hazır
durumdadır. Filmi biten kameraman, bitirdiği kaseti çıkararak dolu
bir kaseti alıp yerine kolayca ve film yanma problemi yaşamadan bir
kaç saniyede takar. Bu özellik diğer kamera kasetlerine üstünlük
sağlamaktadır.
Film kasetleri özel alaşımlı
alüminyumdan üretilir ve özel bir boya ile mat siyaha boyanır.
Kasetlerde biri ham, diğeri pozlanmış film için iki göbek takozu
veya film makarası için mil vardır. Bunları iki adet film ağım kolu
veya film baskı maşası tamamlar. Ham filme baskı yapan kol aynı
zamanda kasetin içindeki film rezervini bildirir. Bu da kasetin
dışarıdan görünür bir yerinde olur.
Kaset kapakları ışığı sızdırmayacak
şekilde yapılmış ve hassas kilit sistemleri ile üretilmiştir. Kapak
dikkatle kontrol edildikten sonra kilitlenmelidir. Kasetlerin içi
film kanalları metraj göstergesi ve kilitleri sağlıklı çalışmalıdır.
Güç Kaynakları: Kamera motorunun ve
varsa elektronik devresinin çalışması için gereken enerjiyi sağlayan
elemandır.
Doğru Akım Güç Kaynakları: Doğru
akımlı güç kaynaklarına akü diyoruz. Aküler içlerinde özel üretilmiş
bir pil veya genelde standart boyutlarda pil bulunan ve pillerin
bittiğinde değiştirilebileceği açılabilir bir kutu içine
yerleştirilen ve kameraya enerji aktarmak için bir kablo soketinin
bulunduğu enerji kaynağıdır. Akülerde enerjisi tükendiğinde atılan
ve enerjisi tükendiğinde şarj edilebilen iki tür pil kullanılır.
Doğru akımlı güç kaynakları 8 - 12 -
16 - 20 - 24 - 30 volt değerinde imal edilirler. Genelde 8 - 12 ve
16 volt olanları nikel cadmium dur.
Bu pil tipleri nedeniyle aküler iki
grupta toplanabilir. Şarjsız aküler ve şarjlı aküler.
Şarjsız Aküler: Genelde kuru pil (
Alkalin ) kullanır. Kuru pil enerjisi bittiğinde şarj edilemez ve
atılır. Şarjsız akü tiplerinden yüksek gerilim ve akım kullanan
aküler ise asitli sulu olarak imal edilirler. Voltaj olarak değeri
yüksek olan akülerin hacimleri büyüyerek ağırlıkları artmakta ve
taşımaları sorun yaratmaktadır. Tam şarjlı bir akünün çalışma ısısı
-20ºC ile +60ºC arasındadır. Bu nedenle daha yüksek ve düşük
ısılarda akü güç yitirecek ve kamera motorunun devri düşecektir. Bu
nedenlerle yüksek gerilim ve akımda çalışan kameralarda bu tip
aküleri kullanmak yerine alternatif akım kullanılmaktadır.
Şarjlı Aküler: Nikel Cadmium veya
Lidyum pil kullanan akülerdir. Bu tip piller enerjileri tükendiğinde
bir şarj cihazı yardımıyla tekrar doldurulabilirler. Ancak bu
akülerinde bir ömürleri vardır. Uzun süre kullandıktan sonra şarj
tutmazlar. Bu nedenle uzun ömürlü olmaları şarj ve deşarj işleminin
sağlıklı olması ile doğru orantılıdır. Şarjı bitmemiş bir aküyü
yeniden şarj etmek yanlıştır. Uzun süre kullanılmadan şarjlı olarak
bekletilen akülerde özelliğini yitirir. Bu tip aküleri periyodik bir
sistemle şarj ve deşarj etmek gerekir. Şarjlı aküler bir şarj aleti
yardımı ile doldurulduklarından şehir şebekesi veya jeneratörden
elde edilen bir enerjiye gereksinme duyarlar. Bu nedenle şarjlı
aküleri kullanmak için yine bir enerji kaynağına ihtiyaç vardır.
Film kameraları için iyi şarj edilmiş sağlam bir akü 1250 metreye
yakın film çeker. Bir kaç tane akü yardımı ile uzun süre şehir
şebekesine ihtiyaç duymadan çekim yapılabilir. Bu nedenle enerji
kaynaklarından fazla uzakta olan çekimlere imkan vermezler.
Kamera çalışma voltajına göre
üretilen aküler, üretici firmaların çokluğu nedeniyle çeşitlidir.
Kamera başka enerji kaynaklarının adaptasyonu ile çalışsa da, kamera
için en sağlıklı enerji kaynağı aküdür. Günümüzde modern kamera
teknolojilerinde elektronik devrelerin kamera bünyesine girmesiyle
daha çok doğru akım kullanan kameralar üretilmektedir. Doğru akım
ise en sağlıklı akü teknolojilerinden elde edilir.
Akü kullanmanın bir çok avantajı
vardır. Akü, kamera ve kameramanın özgürce hareket edebilmesine
olanak verir. Bu sayede kamera hareketi gereken cihazlarda kameraman
rahat etmektedir. Elektrik enerjisinin bulunmadığı yerlerde çekim
yapma olanağı sağlar.
Alternatif Akımlı Güç Kaynakları: 110
veya 220 volt alternatif akımı, kamera motorunun çalıştığı voltaja
bir transformatör veya adaptör yardımı ile indirerek kameranın
çalışmasını sağlayan cihazlara besleme ünitesi denir. Alternatif
akım olan 110 veya 220 voltun, hem kamera çalışma voltajına
düşürülmesi hem de doğru akıma dönüştürülmesi işlemini besleme
ünitesi yapar. Günümüzde üretilen besleme üniteleri yardımı ile
alternatif akım şehir şebekesi veya jeneratör voltajı kameralarda
kullanılabildiği gibi nikel cadmium aküleri şarj etmek mümkündür.
Kamera Motorları: Motor, kameranın
mekanik parçalarına hareket sağlayan elemandır. Doğru akım ve
alternatif akımla değişik voltajlarda çalışan türleri vardır. Motor
kamera aküsü kullanılarak beslenir. Fakat jeneratör veya şehir
şebekesinden gelen voltajın transformatör yardımıyla kamera çalışma
voltajına uygun hale getirilmesiyle de çalışabilir.
Yapısal olarak
Kristal ( Crystal ) Motorlar: Kristal
motorlar üzerlerinde bulunan bir elektronik devre yardımı ve kristal
osilatör kullanarak 50 Hz gibi sabit bir frekansta dönüş devir
hızları kontrol altına alınıp sabit devir hızı sağlanmıştır. Bu
sayede görüntü ve ses arasında eşlemeler ( senkron ) sağlanır.
Kamera üzerinde bulunan 24 - 25 kare anahtarı ve hız ayar
potansiyometresi yardımıyla motor devri kontrol edilebilir.
Senkron ( Synchron ) Motorlar: Belli
bir voltaj altında birim zamanda sabit bir devirde çalışan
motorlardır. Voltaj düşmesi ile birim zamandaki devirleri de azalır.
Bu nedenle genelde sessiz çekimlerde kullanılırlar. Sesli çekin
yapılacaksa kamera ve ses kayıt cihazları pilot ton kablosu ile
eşlenmek zorundadır.
Senkron Olmayan Motorlar ( A Senkron -
Non Synchron ): Bu tip motorlarda, motor üzerindeki devir komuta
parçası ( devir rotoru ) yardımı ile belli voltaj bir altında birim
zamandaki devir sayısını bilinen sınırlar içinde değiştirebilirler.
Bu işlemin kontrolü takometre ile yapılır. Bazı değişken devirli
motorlarda çekim sırasındaki voltaj değişikliği nedeniyle oluşacak
devir kayıpları, devir komuta parçası ile kısa bir süre içinde
giderilir. Değişken devirli motorlar ile normal hareket
hızlandırılmış hareket ( fast motion ) veya yavaşlatılmış hareket (
slow motion ) çekimleri yapılabilir.
Değişebilir devirli motorlara sahip
kameralarda devir sayısı değiştirildiğinde buna bağlı olarak
örtücünün de birim zamandaki devir sayısı değişir. Bu sayede
örtücünün açık kısmı film penceresi önünden birim zamanda normalden
daha yavaş veya hızlı geçer. Bu durum filmin pozlanma süresini
etkileyerek istediğimiz hızdaki ( kare sayısındaki ) çekimi
yapabiliriz. Pozlama dengesi ise diyafram sistemi ile sağlanır.
Tek Kare Motorları: Canlandırma
(Animasyon ) tekniği ile yapılan film çekimlerinde kullanılan kamera
motorudur. Kameranın fotograf makinesi gibi tek kare veya birkaç
kare çekim yapmasına olanak verir. Bu sayede çizgi film ( Drawing
Animation ), kukla film ( Puppet Animation ), rölyef film ( Relief
Animation ) çekimleri kolayca yapılabilir.
Bu bölümde yer alan bilgiler
http://www.kameraarkasi.org sitesinden alınmıştır. |