Belgesel Film YazarlıÄı
. Belgesel Kavramı
âBelgeselâ kavramının kesin bir tanımını yapmak zor, hatta imkansızdır. Bu alanda çalıÅan farklı kiÅiler farklı tanımlar vermektedir. Ãte yandan belgeselde kullanılan teknikler sürekli bir evrim geçirmektedir. En uç noktada, belgeseller haber programlarına yaklaÅtıkları kadar dramalara da yaklaÅabilmektedirler.
Kavram Fransızcaâdaki documentaire kavramından gelip, ilk kez 1920âlerde İngiliz Belgeselci John Grierson tarafından kullanılmıÅtır. Grierson, belgeseli âgerçek olayların yaratıcı biçimde yorumlanmasıâ olarak tanımlıyordu.
Fakat baÅka tanımlar da var:
· zamanımızın önemli kamusal olaylarına yazarlara ya da gazetecilere özgü bakıÅ
· genel önem taÅıyan herÅeye kiÅisel ve benmerkezci bir bakıÅ
· olay örgüsü, aÅk macerası ve kar dürtüsü içermeyen film
Belgeselin ne olmadıÄına bakarak da bazı ipuçları saÄlamak mümkündür. Belgeseller örneÄin dıŠiÅleri konusunda belli bakıŠaçıları sunmalarına karÅın tartıÅma programlarından ya da söyleÅilerden farklıdırlar. Bir teknik olarak belgesel, sadece stüdyoda konuÅan insanları deÄil, sözgelimi farklı mekanları da kullanır.
Belgesel, drama da deÄildir. Sektörde döküdrama sözü geçse de, bu daha çok tarihsel dramaları iÅleyen belgeseller için kullanılan bir terimdir. âDöküâ ön eki, bazı tarihsel zorunluluklara da iÅaret ederek, dramanın ancak kendine has gerçeklik ilkesi çerçevesinde dikkate almak zorunda olduÄu bir gerçek hayata baÄlılık düÅüncesi belirtir. Ne var ki bu programlar özünde gene de dramadırlar ve dramaların kurallarının göz önünde tutulmasını gerektirirler.
Ãte yandan belgeselin daha kafa karıÅtırıcı bir türü de karÅımıza daha sık çıkmaya baÅladı: haber malzemelerini canlandırma ve dramatik sahnelerle kombine eden program ve filmler (JFKâde olduÄu gibi). Burada çoÄunlukla gerçekle canlandırma arasında sınırlar silinmeye de baÅlar. KuÅkusuz etik tartıÅmaları için de bir çıkıŠnoktası bu.
Belgesel, kurum ya da yöneticiler adına yapılan editöryel bir yorum ya da bir tavır alıÅın dıÅavurumu da deÄildir; her ne kadar belgeseller bizi belli tavırlar almaya itebiliyor ya da belli konularda fikirlerimizi etkileyebiliyorsa da.
Son olarak; belgesel, aradaki sınır bazen çok net olmasa da, haber de deÄildir. Belgesel aÄırlıklı olarak aktüel mekanlara ve buradaki öyküye dahil olan insanlar üzerine kurulur. Amacı, izleyici bu mekandaki insanların öyküsüne katmaktır. Oysa haber, daha çok izleyiciye öyküyü açıklayan bir muhabirin varlıÄıyla iliÅkilidir.
II. Belgesel Filmlerinin Karakteristikleri
A. BakıŠAçısı
Yayıncılık alanındaki çoÄu programlar, birliÄi saÄlamak ve içeriÄi geliÅtirebilmek için bir bakıŠaçısına gereksinim duyarlar. Bu belgeseller için de böyledir.
Ãrnek
Åöyle bir örnek olay ele alalım: ÃalıÅtıÄınız TV kanalı, yaÅadıÄınız kentteki senfoni orkestrası tarafından prömiyeri yapılan yeni bir beste ile ilgili bir belgesel hazırlamanızı istedi.
Genel bir muhabirlik yaklaÅımını benimseyebilirsiniz sözgelimi: prömiyer sırasında parçayı kaydedersiniz, icra sonrasında müzik otoriteleri ile röportajlar yaparsınız, buna âsıradanâ insanlardan aldıÄınız görüÅler eklersiniz; daha sonra da bunları kurgulayarak, müzikten röportaja ve yeniden müziÄe geçen bir yapı oluÅturursunuz.
BaÅka bir yaklaÅım, parçanın bestecisinden hareket etmek olabilir. Bu çerçevede besteci sözgelimi anlatıcı konumunu alabilir ve sunuÅun aracısına dönüÅebilir. ÃrneÄin bu parçanın neden ve nasıl seçildiÄini/bestelendiÄini, hazırlık çalıÅmasını nasıl yaptıÄını, kendisini olaya nasıl hazırladıÄını ve parçanın icrası ile ilgili beklentilerinin ve umutlarının neler olduÄunu anlatır. Buna ek olacak orkestranın provalarından görüntüler alırsınız. Bestecinin müdahale ettiÄi anları, iÅitmek istediÄi seslere iliÅkin açıklamalarını yaptıÄı sahneler sözgelimi. Son olarak da prömiyerin kendisini kaydedersiniz. Kurgu sırasında da sözgelimi bu sırayı izleyerek, önce bestecinin düÅünce ve amaçlarını açıklar, sonra bunların orkestra tarafından çalıÅılması ve kavranmasını anlatır ve son olarak da prömiyerin kendisini sunarsınız. Belki kapanıÅta prömiyere iliÅkin yorumlar eklenebilir: orkestra üyeleri ve bestecinin yorumları sözgelimi.
BaÅka bir bakıŠaçısı, bestecinin parçayı besteleme süreci üzerinde odaklanabilir. Onun provalar sırasındaki tepkilerini ele alabilir, orkestra Åefiyle arasındaki uyumlama çalıÅmaları üzerinde odaklanabilir ve sonra da prömiyerin kendisini gösterebilir: elbette ki icra sırasında orada bulunan bestecinin tepkilerine sık sık kesme yaparak.
Yine de çok sayıda bakıŠaçısı kalır geriye. Belgesel yazarını bakıŠaçısı belirleme konusunda sınırlandıran sadece iki etmen vardır gerçekte: zaman ve para.
BakıŠaçısı kabaca, konuya bir(isinin) perspektif(in)den bakmak demektir. Bu perspektif olaya katılan, konuya dahil olan birisinin perspektifi olabilir: besteci, orkestra Åefi⦠ya da muhabirin bakıŠaçısı. Biraz zeki olan herkes, aslında ister istemez ya da farkında olmadan bir bakıŠaçısının benimsendiÄini fark edecektir.
Kullanılacak olan malzemenin seçimi, öykünün görece önemli bölümlerinin saptanması, neyin önce neyin sonra geleceÄinin belirlenmesi gibi sorular, yazarın öyküye getirdiÄi bakıŠaçısı tarafından belirlenir.
Burada çoklu bakıŠaçısı kullanımın da ilginç olduÄunu hatırlatmakta yarar var: kimi belgeseller, aynı olayın farklı kiÅilerce nasıl algılandıÄını izlerler ve sunarlar.
B. İzleyici Konuya Katmak
İzleyicinin konuya katılması (özdeÅleÅmesi) tüm program türleri için temel bir ilkedir. Burada bireycilik ya da bireyselleÅtirme önemli bir doyum saÄlamaktadır.
Burada tekrar drama, haber ve belgeselin karÅılaÅtırılmasına gidilebilir:
Haber öyküsünde bireycilik belli ölçüde bulunabilir. İzleyici sözgelimi kendini kiÅi, mekan ve olaylarla özdeÅleÅtirebilir burada da. Ne var ki; habercilikte asıl doyumu saÄlayan öge, haberin enformatifliÄi, önemi ve deÄeridir.
Buna karÅılık dramada izleyicinin karakterler için endiÅenlenmesi, onlarla özdeÅlik kurması hedeflenir. OluÅan durumlara duygusal olarak katılabilmeyi, karakterler için empati geliÅtirmeyi ve dramanın sonunda da ya sevinmeyi ya da üzülmeyi bekleriz.
Belgesel bu çerçevede haberden çok dramaya yakındır. Gerçi bir belgesel içerik bakımından izleyiciye önemli ve deÄerli görünen bilgiler içerir, ama bunlara ek olarak ve daha yoÄun biçimde doyum saÄlayan bir öge olarak, bireyciliÄin duygusal gücü vardır. İzleyici bu nedenle, konunun içine çekilmeli ve olup biten her türlü olay ve harekete dahil edilmelidir. Bu her ne kadar hayali bir katılım olsa da.
Belgeselin en önemli ögesi nedir diye sorulduÄunda, yazarlar dramatik ögeye vurgu yaparlar. Dramatik boyut vazgeçilmezdir; çünkü öykü anlatmadan izleyiciyi konuya dahil edemezsiniz. İyi bir öyküde ise bir kahraman, bir çatıÅma ve bir sonuç vardır. Dramatik mantıkla hiçbir Åey rekabet edemez gerçekten. Belgeseller bu nedenle kurmacalara benzer ögeler içermek zorundadırlar: az önce de söylediÄimiz gibi, en azından bir kahraman ve bir dramaturjik anlaÅmazlık (çatıÅma) ya da çözümü zor görünen bir sorun.
Katılım nasıl saÄlanır? En basitinden konuyla iliÅkili olan kiÅi, yer ve olayların sunulması, olaya dahil olan kiÅilerin ve olayların geçtiÄi mekanların aktüel seslerinin verilmesi ve olaya dahil olan kiÅilerin yaÅadıkları çevrenin gösterilmesi ile.
Ãrnek
Diyelim ki çalıÅtıÄını TV kanalı, kentlerde yaÅayan fakir ihtiyarların sorunlarını iÅleyen bir belgesel hazırlamanızı istedi.
Farz edelim ki bu kiÅiler kötü yaÅam koÅulları sunan ve standartlara uymayan huzurevlerinde kalmak zorunda ve hatta araÅtırmanız sonucunda bu kiÅilerin huzur evi yöneticileri tarafından kötü muameleye tabi tutulduÄunu da öÄrendiniz.
Yapılabilecek Åeylerden bir tanesi, hikayeye duruma iliÅkin bazı veriler sunan bir uzman katmak olabilir. Sorunu somutlaÅtırması bakımından⦠huzur evinde bakıma muhtaç olan fakir ihtiyarların sayısını verebilir, huzurevlerinin mevcut insan kapasitesine dair bilgi verebilir ve ayrıca bu mevcut huzurevlerinin kaçının standartlara uygun olduÄunu belirtebilir.
DiÄer bir teknik, bu ihtiyar kiÅilerden bir kaçını sıradan bir günün tipik etkinlikleri sırasında izlemek olabilir-örneÄin emeklilik maaÅını almaya çalıÅanları izlemek ya da ucuz yemek bulma çabasında olan bazı yaÅlıları takip etmek. Ya da asansör çalıÅmadıÄı için merdivenlerden çıkmak zorunda kalan bazı kiÅilerin çilesini belgelemek. Ya da: tam yataÄa uzanmıÅken, dolabın üzerinde cirit atan fareleri görüntülemek.
Elbette yöneticilerle ya da uzmanlarla görüÅme yapmak kolay ve etkili bir yöntemdir; ama zayıflıÄı olan bir insanın mücadelesini kamera ile takip etmenin verdiÄi dramatik deÄere ve duygusal aÄırlıÄa asla sahip olamaz bu tür röportajlar.
C. 3B Kuralı: Bir Belgesel Belgeler!
Bu baÅlık saçma görünebilir. Ne var ki önemli bir ayrıma iÅaret eder, ki belgesel yazarlıÄı baÄlamında temel bir ayrımdır bu: gerçek malzeme ile canlandırılmıŠmalzeme arasındaki farka.
Temel nokta Åu: Gerçek bir belgeselde çekimler tamamlanmadan senaryoyu/metni yazamazsınız. Bu yönüyle belgesel fazlasıyla habere benzer. Ãykü, çekimlerin yapıldıÄı mekandan çıkarılmak zorundadır; görüntü kayıtları izlenmek; son kurgu yapılmadan önce aralarından uygun ve gerekli olan görüntüler belirlenmek ve nihai anlatım biçimi öyle saptanmak zorundadır. Ancak bundan sonra bir metin/senaryo yazılabilir. Pek çok belgeselde gerçek anlamda bir metin bile hazırlanmaz. Bunun yerine yazar ve yönetmen, kısa notlardan ve çekim listelerinden yararlanarak filmin son Åeklini belirlemeye çalıÅırlar.
Buna karÅılık canlandırma ögesi içeren programların metinleri/senaryoları çekimlerden önce yazılabilir, hatta yazılmalıdır da. TamamlanmıŠbir metin oyunculara ve yapım ekibine, kamera karÅısında nelerin görünmesi gerektiÄini kesin olarak bildirecektir. Burada görüntü ve ses, tümüyle yazar ve yönetmenin denetimi altındadır. Döküdrama (yani canlandırma sahneleri de içeren belgeseller) bu yönüyle belgesel olmaktan çok dramaya yakındır ve bunların metinleri yazılırken drama bilgisinden kesinkes yararlanılmalıdır.
III. Belli BaÅlı Belgesel Film Türleri
Belgesel film türleri çeÅitlendirilebilir olmakla birlikte, burada en çok bilinen ya da en yaygın olan beÅ türden söz edeceÄiz:
· Kamusal Konuları İÅleyen Belgeseller
· Yaratıcı ÃalıÅmaları Konu Alan Belgeseller
· Olay ya da Süreç Belgeselleri
· DoÄa Belgeselleri
· YaÅam Kesiti Sunan Belgeseller
DiÄer bir çeÅitleme ise, eski fotoÄraflardan, dönemin müziÄinden ve de tarihçilerin yorumlarından yararlanarak tarihsel bir dönemi canlandırmaya çalıÅan belgesellerdir. Sözgelimi kimi belgesellerde yüzlerce fotoÄraf, anlatıcılar tarafından okunan mektuplar ve günlüklerden seçilen parçalar, bir zamanlar yaÅanan bir savaÅı anlatmak için kullanılır. Buna ek olarak dönemin müzikleri ve sesleri kullanılır. Ayrıca aktüel kaynaklara da yer verilir: dönemi incelemiÅ olan tarihçilerle ya da dönemi yaÅayıp hayatta kalan kiÅilerle görüÅmeler gibi.
A. Kamusal Konuları İÅleyen Belgeseller
Bu, belki de en iyi bilinen türdür. Bu belgeseller kamusal önem taÅıyan konuları iÅlerler: açlık, sefalet, savaÅ ve benzeri toplumsal siyasal konular.
Ãrnek
Bu konuda örnek verilebilecek çalıÅmalardan bir tanesi, 1960âlı yıllarda çekilen âUtanç Yuvasıâ adlı belgeseldir. Bu belgeselde Amerikaâya gelen göçmen iÅçiler konu edilerek, bunların ne tür kötü koÅullarda yaÅadıkları detaylı görüntülerle sunuldu.
Ãevre görüntülerinin kaydedilmesi ve doÄrudan röportaj tekniÄinin yardımıyla, kendilerine iÅ ve yuva arayan göçmenlerin yolculuk ve yerleÅim maceraları izlendi. Kameralar iÅyerlerinin monoton ve ölümcül çalıÅma koÅullarını kaydetti. Son derece rahatsız edici röportajlarda, paraları olmadıÄı için çocuklarını anaokullarına göndermek yerine fare kaynayan gecekondu binalarında bırakarak iÅe gitmek zorunda kalan annelerin sözlerine yer verildi. Ãte yandan film ilerledikçe, kıyıdaki gecekondularla, merkezdeki devasa zengin binalar arasındaki zıtlık öne çıkarıldı. Bir yandan iÅçi hakları ile korunan yerli kamyon sürücülerinin koÅulları, diÄer yandan da hiç bir hakları olmayan, fazladan çalıÅtırılan ve güvensiz ve denetimsiz araçlar ve yüklerle baÅ etmek zorunda olan göçmen kamyon sürücülerinin koÅulları sunuldu.
Bu belgeselin saÄladıÄı en önemli baÅarılardan bir tanesi -taraflılıkla suçlanmıŠolmasına karÅın- göçmen iÅçileri korumayı hedefleyen bir kanunun çıkarılmasını saÄlamak olmuÅtur.
Bazı kuruluÅlar, genelde az izleyici toplayan bir program türü olan belgesellerin hem maliyetlerini azaltmak, hem de izleyici sayısını arttırmak için Åöyle bir strateji izlerler: Ãnce konu ile ilgili bir haber dizisi hazırlayıp daha yerel düzlemde yayınlanmasını saÄlarlar. Daha sonra, eÄer konu belli bir ilgi uyandırıyor ve kamuoyunda yankılar doÄuruyorsa, haber öyküleri, daha uzun bir biçimde belgesel formatında iÅleniyor. Bu daha uzun olan belgesel versiyonu, haber dizisinin kamuoyunda yarattıÄı tepki ve düÅüncelere de yer verebilir ayrıca.
B. Yaratıcı ÃalıÅmaları Ele Alan Belgeseller
Bu tür belgeseller izleyiciye, çoÄunlukla da sanatsal etkinlikleri kapsayan yaratma süreçlerini ele alırlar. Bu sözgelimi bir heykelin yapımı olabilir: burada yaratıcının malzeme seçiminden baÅlanarak, ürünü tasarlaması ve ortaya koyması süreci takip edilir ve hikaye heykelin bir sergideki yerini alması ile noktalanır sözgelimi.
Ãrnek
Burada örnek verilebilecek ilginç bir çalıÅma, Michael Jacksonâun âThrillerâ adlı parçası için hazırlanan video-klibin yapım sürecini ele alan âThe Making of Thrillerâ adlı belgeseldir. Bu belgeselin metni hiç olmadı, ancak belgeselin yaratıcısı saÄlam bir bakıŠaçısı ve iyi bir kurgulama planı ile son derece baÅarılı bir çalıÅma ortaya koydu.
Belgeselin yapımcısı çalıÅması ile ilgili Åunları söylüyor:
âBir tomar görüntüyü art arda sıralayan basit birÅey olsun istememiÅtim⦠derdim, tüm âThrillerâ projesinin ne kadar sıradıÅı, ne tür inanılmaz bir yaratıcılık ve çabayla yoÄrulmuÅ olduÄunu gösterebilmekti. Ãünkü bana göre âThrillerâ, bir video-klipâten çok bir sanat filmiydi. Tüm efektleri ve ürkütücü müziÄiyle basbayaÄı bir filmdi âThrillerâ. Ortalama klip çekim süresi olan iki gün yerine toplam iki hafta süren klip çekimleri boyunca elde ettiÄimiz görüntüleri farklı baÅlıklar altında sınıflandırmaya koyulduk önce. Bunlar âHayranlarâ, âMezarlıkâ, âMetamorfozâ gibi baÅlıklardı. Böylece belgeselin baÅında önce Michaelâı görmeye gelen hayranlarla karÅılaÅırsınız. Daha sonra mezarlık mekanının kurulmasına ve daha sonra da özel efekt uzmanı Richard Bakerâin Michaelâı kurt adama dönüÅtürme ve zombileri canlandırma çalıÅmasına tanık olursunuz.
Sahne arkasında olup bitenleri belgeleyen bazı aktüel çekimleri ve tamamlanmıŠklipten alınan parçaları da kullanarak, akıcılıÄı ve çeÅitliliÄi güçlendirip olup bitenleri belli bir perspektif etrafında örgütlemeyi baÅardık. Böylece de oldukça akıcı ve sürükleyici bir belgesel ortaya çıktı.â
C. Olay ve Süreç Belgeseli
Bu tür belgeseller daha ziyade bir süreç ya da olayı, örneÄin bir imalat sürecini, bir uzay mekiÄinin fırlatılması sürecini ya da bir geçit töreninden alayların geçiÅini kaydeder. Daha yaratıcı bir adım atmak üzere bu süreç kayıtları bir anlatıcı sesi ile eÅlenerek dramatize eden bir kurguyla zenginleÅtirilebilir. Böylece sözgelimi mevcut görüntüler eÄitici-öÄretici çalıÅmalar için de kullanılabilir hale gelir.
D. DoÄa Belgeseli
Televizyonla büyüyen bir kuÅaÄa bu türü tanıtmaya kalkıÅmak pek anlamsız olsa gerek. Hepimiz mutlaka bir doÄa belgeseline denk gelmiÅizdir. Tarihsel olarak, doÄa belgesellerinin popülerlik kazanması Walt Disneyâin âBeaver Valleyâ gibi doÄa belgesellerine dek geriye götürülebilir. Yine National Geographicâın belgeselleri ya da Kaptan Cousteauânun belgeselleri burada örnek verilebilir.
E. YaÅam Kesiti Belgeseli
Bu belgesel türü kolayca baÅka türlerle de birleÅtirilebilir. Burada yazar-yönetmen insani varoluÅun belli kesitlerini ya da bölümlerini belgelemeyi amaçlar. Ele alınan konu/içerik sıklıkla, görüntüye alınan kiÅilerin bundan habersiz olduklarını uyandıran bir biçemle sunulur. ÃrneÄin âgizliâ kamera kullanılır. Bu teknik, ki gerçekçi belgesel (verité documentary) olarak da anılır, belgeselin nesnesi ile izleyici arasındaki estetik mesafeyi, izleyiciyi olayın içine daha iyi katabilmek amacıyla yok etmeyi amaçlar. Yani bir dolaysızlık duygusu yaratmayı ister.
Bu belgesellerde genellikle bir tek mekan üzerinde yoÄunlaÅılır. Bu mekan daha ziyade içerisinden geçen kiÅilerin ve davranıÅlarının kolayca saptanıp kayit edilebileceÄi mekanlardır.
Ãrnek
Burada BBCâde yayınlanan ve İngiliz TaÅımacılar BirliÄi yararına çekilen âTerminusâ adlı belgesel örnek verilebilir. Bu belgeselin fikri John Maddisonâdan çıkmıÅtı: âNeden Kingâs Cross İstasyonunda bir gecede neler olup bittiÄi hakkında bir belgesel yapmıyoruz?â Daha sonra belgeselin yapımcısının eline Kingâs Crossâda gizli kamera ile çekilen bir takım görüntüler geçer. Bu görüntülerde sıradan insanlar kadar, istasyonda çalıÅan insanlar da yer almaktaydı. Belli bir süreci belgeleyen görüntüler olmaları bir yana, insanların orada son derece doÄal biçimde yaptıkları hareketler ve davranıÅlar son derece ilginç ve büyüleyici görünüyordu.
Yine de Maddisonâun fikri ciddiye alınmıyor ve proje bir kaç yıl rafta kalıyor. Sonunda projeden haberdar olan John Schlesinger gelip, filmi yapmak istediÄini söyler. ÃeÅitli fikirler tartıÅıldıktan sonra, Schlesinger bir demiryolu istasyonunun bir günlük hikayesini anlatmak istediÄini belirtir. Bu sırada Waterloo istasyonu fikri doÄar. Waterlooânun iki avantajı var: Birincisi daha modern bir istasyon; ikincisi kameraları gizleyerek çekim yapmak burada daha kolay.
Film TaÅımacılar BirliÄiâni de memnun etti. İlkin İngiliz Demiryolları İÅletmelerinin hiç de boÅ durmadıÄı ve ulusal ulaÅım sistemi içerisinde önemli bir rol üstlendiÄi görülebiliyor; ikincisi, Londraâda bir istasyonda oturduÄunuzda inanılmaz bir canlılıÄa ve yaÅam çabasına tanık olabileceÄinizi kavrıyordunuz.
IV. Belgesel Senaryo Yazımının AÅamaları
Gerçek bir belgeselde çekim ve görüntülerin önceden kesin olarak tarif edilemeyeceÄini, bunların ancak gevÅek bir olay akıÅı metni aracılıÄıyla planlanabileceklerini belirtmiÅtik. Yapılan çekimlerin gerçekte nasıl görüneceÄi çekimleri yöneten yönetmen ve çekimleri yapan kameraman tarafından tayin edilir. Bu nedenle belgeselin son halinin yazarın baÅlangıçtaki tasarımına benzemesi isteniyorsa, üretim sürecinin aÅamaları dikkatle planlanmalıdır.
Bu planlama sürecinde genellikle üç aÅamadan geçilir. Bunlar:
· Konsept
· Tretman
· Kurgu TaslaÄı
A. Konsept
Belgesel senaryo yazımının ilk adımı, özgün bireysel bir fikrin ortaya atılması, ya da bu tür özgün bir fikri iÅlemek üzere bir yayın kuruluÅu tarafından görevlendirilmekle baÅlar. Bu özgün fikre, Konsept deriz ve bu anlatılacak öykünün özünü oluÅturur.
Konseptin belgesel senaryosu açısından iÅlev ve önemi, sinopsis ya da temel öykünün bir film senaryosu açısından taÅıdıÄı iÅlev ve öneme eÅdeÄerdir. Konsept, onu okuyan kiÅilerin belgesel hakkında, onun konusu ve yaklaÅımı hakkında asgari bir fikir edinmemizi saÄlar.
Konseptten sonraki adım, diÄer program türlerindekiyle aÅaÄı yukarı aynıdır. Amaç kesin biçimde ortaya konulur ve hedef kitle tanımlanır. Böylece de ikinci aÅama öncesindeki yapılması gereken iÅlemler tamamlanmıŠolur: Neyi, kime, nasıl anlatacaÄımız konusunda kesin bir fikrimiz vardır artık.
B. Tretman
Konu, amaç ve hedef kitlenin tanımlanmasının ardından bir bakıŠaçısı da belirlenir. Bu dört ögenin birleÅmesi bizi tretmana götürür ki, tretmanın buradaki iÅlevi, drama için yazılan tretmanla aynıdır: Bu, program içeriÄinin belli bir anlatım ya da anlatıcı dolayımıyla yapılandırıldıÄı bir metindir. Tretman artık sunuluÅ biçemi ve teknikleri hakkında bilgileri de içerir. ÃrneÄin tretmandan hareketle sözel ögelerin ne kadarının aktüel ses, ne kadarının yorumcu sesi olacaÄını görebilir, yaratılmak istenen atmosferle ilgili bir bilgi ediniriz.
Detaylı bir tretman olmadan, çekime giden ekip, kaydedeceÄi görüntüler konusunda hiçbir bilgi ve ipucuna sahip olmaz. Ekibin getireceÄi görüntülerin final kurgunun malzemesini oluÅturacaÄı düÅünülürse, tretmanın önemi kendiliÄinden anlaÅılmıŠolur. Ya yanlıÅ-ilgisiz görüntüler çekerler ya da o kadar fazladan görüntü çekerler ki, ayıklama süreci çok fazla zaman alır. İyi bir tretman, bu sorunların yaÅanmasını önler.
Tretman yazmanın bir yolu, bir dizi izlenimsel görüntü sırlamaktır. Yukarıda sözü edilen Terminusâta bu yöntem izlenmiÅtir.
Ãrnek
Londraâda Thames ırmaÄının üzerinden uçuyoruz. Solumuzda parlamento binası.
Bir kilisenin çanları çalıyor. Big Benâin akrep ve yelkovanı yakın çekimde: saat sabahın sekizi.
Åimdi Waterloo istasyonu üzerindeyiz. Raylar sabah güneÅinin ıÅıÄında parlıyor ve tüm kent istasyon binasının camdan oluÅan yapısında yansıyor.
Jenerik akmaya baÅlıyor- Terminus..vs..vs..
Jenerik akmaya devam ederken, istasyonun camdan çatısı deÄiÅik açılardan sunuluyor.
İstasyonun içindeyiz. Trenler dört bir yandan gelip gidiyor. KoÅan insanlar, trene binenler. Kentin sabah telaÅı baÅlıyorâ¦
Tretmana (mesela 1982 Anayasası gibi) kutsal ve deÄiÅmez bir yasa olarak bakmamalı (Kendi kendinizin RTÃKâü olmayın!). Konu ile ilgili araÅtırma yaptıkça ve görüntü malzemesi çoÄaldıkça, tretman geliÅecek ve geniÅleyecek, belki de ilk halinden çok farklılaÅacaktır. Yeni ve güçlü görselleÅtirme olasılıklarına her zaman için açık olmakta fayda var. Belli bir esnekliÄin de zararı deÄil, yararı vardır.
C. Kurgu taslaÄı
Görsel malzemelerin bir araya getirilmesi tamamlandıktan sonraki adım kurgudur. Tretmanı yeniden elden geçirme iÅlemi bu aÅamada baÅlar. Ãncelikle eldeki çekimlerin bir listesi ya da envanteri çıkartılır. Buna âloggingâ ya da âayıklayıcı listelemeâ denilir. Logging sonucu elde edilen listeye âÃekimler listesiâ (Shot Sheet) denir. Bu liste her çekimle ilgili betimleyici ya da açıklayıcı bir kaç sözcük ya da cümleden oluÅur. Bazı durumlarda, konunun iÅleniÅi açısından önemli aktüel ses ya da efektler içeren çekimler ayrıca bir âses envanter listesiânde (SOT=Sound-on-tape list) ayrıca listelenir. Ãekim listesinde her çekimin banttaki yeri ve süresi de belirtilir. Böylece görüntünün kolayca bulunması da saÄlanır, eÄer son kurguda yer alacaksa.
Ãrnek
BANT 1 Cüneyt Arkın/Röportaj No.1
Bandın baÅı İç/Gündüz The Marmara Hotel Lobisi
0012 Cüneyt Arkın lobide koltukta oturuyor
0059 Cüneyt Arkın burnunu temizliyor
0145 âNe içersiniz, Cüneyt Bey?â
0156 Garson masaya bir fincan Nescafe bırakıyor
0218 Cüneyt Arkın kahveye süttozu atıyor
0237 Cüneyt Arkın kahvesini karıÅtırıyor
â¦
Ãekim listeleri, farklı amaçlar gözetilerek hazırlanabilir. ÃrneÄin sadece bantlardaki içeriÄi bilmeyi amaçlayan bir listeleme yapılabilir. Bant 1, Bant 2 vs baÅlıÄını taÅıyan listeler gibiâ¦. Fakat kurgu sürecini kolaylaÅtıran ya da anlatı yapısını gözönünde tutan ek logging çalıÅmaları da yapılabilir. ÃrneÄin kimi yapımcılar, röportaj yapılan mekan ya da kiÅilere göre düzenlenen, yani farklı bantlarda yer alan ama içerik bakımından iliÅkili olan görüntüleri derlemeyi amaçlayan listeler de hazırlamaktadırlar. Böylece artık listeler bantlara göre deÄil, belgesel anlatısının gövdesini oluÅturan bölümlere göre oluÅturulmuÅ olur. Bu tür konu ya da baÅlık listeleri üzerinde, aynı baÅlık altında yer alan çekimler arasından en güçlü ve uygun olan çekimleri belirtmek de mümkün hale gelir. Ãzellikle belgesel dizileri hazırlandıÄında bu tür âpaketleme listeleriâ çok yararlı olmakta. Her liste bir dizi bölümüne karÅılık gelecek Åekilde hazırlanır ve her bölüm için sadece bir âgiriÅ baÄlamasıâ (anchor lead-in) ve âçıkıŠbaÄlamasıâ (anchor lead-out) hazırlamak gerekir. Bu da genellikle bir sunucunun kısa açıklayıcı ya da toparlayıcı konuÅmalarından oluÅur.
Bu listeler hazırlandıktan sonra, nihai Kurgu taslaÄı hazırlanabilir. Hangi görüntülerin birbirlerini nasıl izleyeceÄi, ses, müzik ve anlatıcı sesinin nerede devreye gireceÄi ve geçiÅlerin nasıl yapılacaÄı burada ayrıntılı biçimde belirtilir.
Ãrnek
SUNUCU SESİ AIDSâe yakalanan gençlerin sayısı her geçen gün çoÄalıyor.
HastalıÄa genellikle gençlik dönemlerinde yakalanıyor, fakat bu hastalıÄın
kendilerine bulaÅtıÄını çoÄu kez ancak 30âlu yaÅlarına geldiklerinde
öÄreniyorlar.
Åu an AIDS olan, ancak bu hastalıÄa henüz lisedeyken yakalandıÄını
söyleyen bir gençle konuÅuyoruz.
â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦â¦..
BANT NO 2 SES TAM
0219 (Feridun: âKör olmamak için hergün bunu yapıyorumâ)
(FERİDUN GÃZ
EGZERSİZİ YAPIYOR)
Feridun 27 yaÅını yeni doldurdu. AİDS hastası. O bu virüsten nasibini alan ve
ve giderek büyülen genç kalabalıÄın bir üyesi.
BANT NO 2
0788
(FERİDUN RÃPORTAJ) (SES/Feridun: âHastalık sana bulaÅıyor ve haberin bile olmuyor. Aradan on yıl
geçiyor⦠bir de bakıyorsun hastasın.â)
TABLO ÃEKİMİ AraÅtırmalar, bütün ülke çapında, AİDSâe yeni yakalanan vakaların %17âsinin
İSTATİSTİKSEL 20-29 yaÅ arası gençlerden oluÅtuÄunu gösteriyor. İstanbulâda bu rakam, oldukça
GRAFİK endiÅe verici biçimde, %22âye dek çıkıyor.
BANT NO 1 (SES/Fikret Demircan:â %22 tüm Türkiye çapında karÅılaÅılan en yüksek
0035 orandır.â)
İSTANBUL AİDSâLE
MÃCADELE VAKFI/
PROF.DR.FİKRET
DEMİRCAN
(ZİNCİRLEME GEÃİŠİLE)
BANT NO 2 (SES/Feridun: âLisedeyken yakalandıÄımdan eminim. Kuluçka süresini
0976 de düÅünecek olursak, henüz gençlik çaÄımda yani. HastalıÄın belirtileri
FERİDUN bir ay içerisinde aniden ortaya çıkıverdi. Hiç de beklediÄim birÅey deÄildi bu.â)
ARA GÃRÃNTà Gençken, bunun baÅınıza gelebileceÄi aklınızın ucundan bile geçmez. Ama
LİSE BAHÃESİNDE AIDS genç insanlara da bulaÅabilir. Bu nedenle gençlerin bu hastalık
TOP KOÅTURAN konusunda bilgilenmeleri gerekmektedir.
GENÃLER
â¦
Buradaki kurgu taslaÄı, farklı ses ve görüntü ögelerini bir araya getirerek oluÅturulmuÅtur. Hemen baÅlangıçta üst-ses kullanımıyla yorumcunun bir giriÅ-baÄlaması yaptıÄını görürüz. Anlatıcı iki cümleyle bize konuyu ve sorunu aktarır. Bunu sorunu yaÅayan bir kiÅinin ses ve hareketlerinin yer aldıÄı bir aktüel çekim ve sorunun boyutunu vurgulamaya yönelik görüÅü aktarılan bir uzmanın çekimi yer alır. Yine enformatif nitelik taÅıyan bir grafiÄe yer verilmiÅtir. Ãte yandan bir ara görüntüyle (lise bahçesinde top oynayan gençler) ve bu görüntü üstüne bindirilen, iÅlevi didaktik bir bölüme hazırlık yapmak olan bir yorumla da karÅılaÅıyoruz. Bu görüntünün devamında anlatıcı sesi, AIDSâin hangi yollardan bulaÅtıÄı konusunda açıklamalar yapacak, alınabilecek önlemleri sıralayacaktır. Metin akıcı olduÄu gibi, çeÅitlilik açısından da zengindir.
V. Ek Açıklamalar
Kurgu taslaÄını, yani son metni yazarken yazar, etkili bir sunum için gerekli olan tüm ögeleri -amaç, izleyicinin doyum saÄlaması, yapı, atmosfer, üslup- kullanmalıdır. Yazar, belgeselin doÄal mantıksal uzantıları ve karakteristikleri olan teknikleri göz ardı etmemelidir -aktüel çekimlerin aÄırlıkta olması ve anlatıcının mümkün oldukça az müdahale etmesi. Yazar, malzemeye müdahale ederken ya da onu canlandırırken, malzemenin orijinallik niteliÄine fazla müdahale etmemeli, görüntülerin gerçekliÄini kurmaca ile bozmamalı ya da kurmacaya teslim etmemeli.
Belgesel tasarlayan bir yazar için üç altın kural vardır:
· Aktüel çekimlere aÄırlık vermek
· Anlatı/Anlatıcı kullanımını en aza indirgemek
· Vaaz vermekten kaçınmak
A. Aktüel Ãekimlere AÄırlık Verin
İzleyicinin katılımını saÄlamak, belgeselde gösterilen olaylara ve kiÅilerin deneyimlerine mümkün oldukça yakından tanık olmasıyla saÄlanabilir. Bu deneyimleri aktarmanın en iyi yolu, olay ve kiÅisel deneyimlerin aktüel çekimlerine yer vermektir. DoÄrudan filmdeki kiÅilerin söylediÄi sözler, yorumcuların ya da anlatıcıların seslerine tercih edilmelidir bu baÄlamda. Belgeseldeki aktüel çekimlerin içerdikleri doÄal sesler ve kesintisiz eylemler, yorumcunun sesinden daha açıklayıcı ve etkileyici olabilmektedir. İdeal bir durum, belgeselin salt aktüel çekimlerdeki ses ve hareketlerden oluÅmasıdır. Böylece tüm belgesel, tam anlamıyla âbelgelemiÅâ olurdu (Hatırlayınız: 3B Kuralı): Aktüel mekanda, aktüel ses ve hareketler. Ancak pratikte, destekleme niteliÄi taÅıyan ara görüntüler ve açıklamalara baÅvurma gereksinimi yine de duyulmaktadır.
Haberde, aktüel çekim sözlü yorumu destekleyici nitelik gösterirken;belgeselde sözlü yorum aktüel çekimi destekler.
B. Anlatı/Anlatıcı Kullanımını En Aza İndirgeyin
Yukarıda da belirtildiÄi gibi: anlatıcıyı deÄil, aktüel görüntüleri ve sesleri âkonuÅturunâ. Bunlar bir anlatıcının söyleyeceklerinden daha güçlüdür. Yine de görüntüleri açıklamak ya da baÄlamına oturtmak için bir anlatıcıya gereksinim duyulmaktadır.
Ãte yandan izleyicinin farkında olmadan kesintisiz bir ses akıÅını aradıÄını anımsamak gerekir. Anlatıcı sesini mümkün olduÄunca sınırlamak gerekiyorsa, sesin sürekliliÄi çok önemlidir. Sesin bir kaç saniyeden uzun bir süre kesilmesi, izleyiciyi tedirgin eder ya da sıkar. Aktüel seslerin mevcut olmadıÄı ve yorumun da iÅlevsiz ya da göze batıcı olacaÄı durumlarda, müzik kullanımı özel bir önem taÅımaktadır. Böyle durumlarda müzik ya da baÅka bir ses bandı kullanılması elzemdir.
Sözlerin görüntülerden son derece baÄımsızlaÅabileceÄi durumlar da vardır. ÃrneÄin âTerminusâta bilet soran yolcuların ve onları yanıtlayan biletçilerin ya da kondüktörlerin sesleri de gizlice kaydedilmiÅti. Bunlar çok farklı eylemde bulunan kiÅilerin görüntüleri üzerine bindirildi. Böylece ses ve görüntü arasında oldukça esnek ama atmosfer yaratıcı bir iliÅki kurduk. Bu iliÅkisiz ses ve görüntülerin bir aradalıÄı, öte yandan bir tür yorum havası da yarattı: gerçekte varolmayan bir yorumcunun yorumu.
Müzik sadece ses boÅluklarını doldurmaya deÄil, aktüel çekimlerin atmosferini oluÅturmaya ve desteklemeye de yarayabilir.
Anlatıcı sesi kullanımında en yaygın olarak baÅvurulan yöntem üst-ses kullanımıdır. Bu görüntüde yer almayan bir yorumcunun sesidir. Fakat anlatıcıyı baÅka biçimlerde de kullanmak mümkündür: bir tür rehber olarak ya da soru yönelten Åahıs olarak onu belli aralıklarla çerçeve içerisinde görürüz bu durumda. Bu durumda yorumcu, izleyiciyi seyretmekte olduÄu malzemenin içerisinden geçiren bir tür vekil konumunu alır. Yani olaylar vekilin baÅından geçer, ve biz bunlara tanık oluruz.
DiÄer bir yöntem ise yorumcunun doÄrudan kameraya bakarak konuÅmasıdır. Televizyon muhabirlerinin oynadıklarına yakın bir rol bu.
Ãift-anlatıcı kullanımı da etkilidir. Burada biri vekil, diÄeri de üst-ses ya da muhabir yorumcu olarak iÅlev gören iki anlatıcı kullanılır. Biri olayları vekil olarak yaÅayıp, izleyici adına merak ettiÄi soruları sorup, hamlelerde bulunurken; üst-ses ya da muhabir de, daha genel açıklamaları ya da giriÅ ve sonuç baÄlamalarını yapar. Bu oldukça etkili bir yöntemdir, baÅarıyla uygulandıÄında. Kaptan Cousteauânun doÄa belgeselleri genellikle çift-anlatıcı yöntemi ile sunulur.
Bir de sohbet-tanıklıÄı tekniÄi vardır. Burada izleyici konuyu konuÅan ya da tartıÅan kiÅilere âkulak misafiriâ olurlar. Bu konuÅmanın metinleri doÄal bir havayı yansıtabilecek biçimde yazılırlarsa, izleyicinin katılımını saÄlamak açısından oldukça etkili sonuçlar verirler.
C. Vaaz Vermeyin
Nesnellik ya da eÅit-mesafelilik önemli bir noktadır. İyi yazılmıŠetkili bir senaryonun ana fikrini ya da ondan çıkarılması gereken dersi bir de sözle tekrar hatırlatmasına gerek yoktur. İnsanlara sorunun ne olduÄunu ve ne yapılması gerektiÄini söylemeyin, gösterin. Bu sonucu kendileri çıkarmalıdırlar. DidaktikliÄe kaçmak iticilik doÄurur. İyi bir mesaj, kendini karÅı konulamaz yollardan benimsetir. Ãnlü bir atasözünü tekrar hatırlatmakta yarar var: âBir mesaj göndermek istiyorsun, postayı kullanın!â
Vaaz vermeyin! âKör, gözüm parmaÄınaâ olmasın! İzleyiciye ne hissetmesi gerektiÄini öÄretmeye kalkıÅmayın! Bunun yerine belgeselin görsel gücünün izleyici soruna katabilmesindeki gücü kullanın. YaÅlılara yazık oluyor, onlara yardımcı olmalıyız demek yerine, bir yaÅlıyı günlük serüveni boyunca izleyin ve onun sorunlarıyla yüzyüze getirin izleyiciyi.
Görüntüler kendi adlarına konuÅmalı. Görüntüleri iyi seçer, bunların izleyiciyi konunun içine çekecek nitelikteki görüntüler olmasına özen gösterirseniz, bir vaazdan elde edeceÄinizin fazlasını elde edersiniz. İzleyici, ulaÅmasını istediÄinizi sonuca kendiliÄinden ulaÅacaktır.