DİZİ FİLM SENARYOSU
 

SAHNE 1       GÜNDÜZ İÇ MEKAN         SELİN  TARIK  MÜŞTERİLER

Kalabalık bir giyim mağazası , spor kıyafetler bölümünde çalışan Selin yirmi yaşında güzel alımlı bir genç.Kıyafetlerin arasında  dolaşırken yanına Tarık yaklaşır.Tarık 25 yaşında kirli sakallı yakışıklı bir genç . Selin’e takılır..

--- Merhaba şirin şey

--- Pardon ,  bana mı  söylediniz

---  sen burada başka şirine görüyor musun ?

--- bilmem , ama  anlaşılan bugünde  yaşanacak   bir  sorun  görüyorum

---- peki  o halde 

 Tarık genzinden ses tonunu düzeltme sesi çıkarır ve biraz daha ciddi ses tonu ile

--- pardon ,  bakar mısınız hanımefendi

--- şimdi oldu , buyurun

--- ben kemer alacaktım , kot kemeri

--- kemer çeşitlerimiz burada , 2 renk kot kemerimiz var , kahverengi ve  siyah

--- aslında bu sene kotlar kemersiz olacakmış  modacılar söylüyor , sizce almalı mıyım

--- bence almalısınız , biz  her satılan üründen  prim alırız çünkü

--- bak bu senden  kemer alacağım demektir

--- kahverengi nasıl

---- evet  bu güzel

--- buyurun  o halde , kasa ilerde solda

--- kasayı şimdilik  almayacağım

--- siz komik misiniz yoksa öyle olmaya mı çalışıyorsunuz

--- hayır şirin şey , yani ( öhö )  bayan tamamen tanrı vergisi

--- o vergiyi lütfen ilgilisine  ödeyeniz , güle güle  , görüşmemek üzere

Selin arkasını döner uzaklaşır

 Selin bir müşteriyle ilgilenirken  müşterinin arkasında Tarık’ı görür.Arkadan eli ile işaretler yapmaktadır. Selin arada gözü takılır , müşteri Selin’in hareketinden anlar geriye döner , Tarık birden normale döner.Sonra müşteri önüne dönünce gene komik hareketlerle Selini güldürmeye çalışır.Müşteri gömleği alıp uzaklaşır.Tarık hemen öne çıkar

--- merhaba   şipşirin ,

--- yine mi

--- kemer aldım kotuma ama benim kotum yok ki, aslında kot almalıyım

--- burada sizinle ilgilenecek başka arkadaşlar da var , niçin ben

--- kemeri veren kotu da verir... diye düşünmüştüm

--- laflarınıza biraz dikkat etseniz,

--- pardon yoksa kotlardan  prim almıyor musunuz ?

---  hangi model olacak

--- sizce ?

--- bilmem modacılarınız ne diyor bu konuda ?

--- klasiğin modası hiç bir zaman geçmez  diyorlar , tıpkı  eski şarkılar gibi 

--- zaten modern bir kesim isteseniz şaşardım , klasik kavramı  beyninize  kıyafet gibi uyuyor,

--- bu iltifatı dışarıda kutlasak

---siz klasik tarzda yok olsanız

--- siz şu klasik kotlardan  bir tane bedenime uyanı verseniz

--- buyurun

Tarık elinde kot ile soyunma odasına girer , Selin uzaklaşmaz perdenin önünde bekler birden perde açılır

--- pardon bakar mısınız

Tarık rengarenk bir şort  üzerine kotu giymeye çalışıyor ancak kot baseninin üzerine çıkmadan bacaklarında kalmış, yukarı çekmeye çalışıyor.

--- bunu giyersem çişim hiç gelmemeli

Selin Tarık'ın haline güler  ama birden kendini toplar  ciddileşir

-----niyeymiş

----  ancak düğmeleri çözebilirim gerisi sular seller  anlarsınız ya , neyse tayt  gibi olmayanı olsa

Selin tezgahtan bir üst beden kot alır

--- al ...

Bir sürer sonra Tarık elinde eski pantolonu üzerinde Kot pantolon ile soyunma odasından çıkar

--- evet bu oldu , üstümde kalabilir mi , kemeri de takıyorum

---- kasanın yerini umarım unutmamışsınızdır , tabi kapının da

Biraz sonra Selin elbiselerin arasında yürürken Tarık aniden önüne çıkar

----bakar mısınız , bende sizi arıyordum.

--- inanmıyorum kabus musunuz

--- sizden şikayetçiğim

--- ne mutlu bana ya bir de beni kendinize yakın bulsaydınız

--- neredeyse kemerime  ve kotuma  uygun olmayan gömlekle beni gönderiyordunuz

--- tahtınızdan mı düşerdiniz

---  kızlar beğenmezdi o takdirde

---- valla beyefendi mağazamız giyim mağazası siz yanlış gelmişsiniz, estetik hatta plastik cerrahi  hizmeti vermiyoruz

--- vermiyor musunuz? peki... gömlek veriyor musunuz ,  yoksa....

--- Nalan!!! Beyefendiye bakar mısın

--- hayır şipşirin şey , ya sen bakarsın ya da müdüre çıkarım ,  bu mağazada müşterilerle ilgilenilmiyor , ayrım yapılıyor diye

--- gel başımın bu günkü belası

Selin arkası raflara dönük , müşterilere çıkarılan gömlekleri yerleştiriyor.Tarık bu kez yeni gömlek de üstünde

--- pardon  şirin

Selin  dönmeden

--- bakamayacağım, tanrım artık sana inanıyorum günahlarımı bağışla                          

Tarık'adönerek                                                                                                         

--- şimdi sallanan uçakta niye ateist kalmadığını daha iyi anlıyorum . Ne vardı....

--- bilin bakalım ne unuttuk

--- bilmem ama yarına kadar sizi unutmazsam psikiyatrist  masrafı için para biriktirmeyi unutmayacağım

--- çorap

--- ne çorabı

--- hani bu kotun çorabı , sakın beyaz verme , modacılar diyor ki...

--- modacılar normal insanlar için  diyorlar canım sen niye alınıyorsun ki

--- canım ... bana canım  dediniz

--- hayır o hakaret anlamında cümlenin içinde geçti

---ha hani ÖSS sınavlarında sorarlar “burada canım kelimesi aşağıdakilerden hangisinde aynı anlamda kullanılmamıştır” gibi

--- senin kazanamadığın kadar varmış

--- buraya üniversite bitirenleri mi alıyorlar

--- bakar mısınız siz niçin bana  bir iyilik yapmıyorsunuz

--- tabi, benimle çıkışta yemek yersen olur...

--- hayır  kötülük demedim , yok olsanız ,  alın işte çorap hem de siyah

Selin başka standa doğru uzaklaşır

MÜZİKLİ SAHNE: Tarık'ın yüzü müzik eşliğinde , konuşmalar artık duyulmuyor. Selin ile gene atışıyorlar (çekim sessizlik ve müzik ile sürüyor. Tarık hareketleri ile şapka  istiyor , selin artık    gülüyor ,

2.Sahne: Tarık yine gelmiş  başına  komik bir  şapka takmış  ve elinde yeni bir kot monta bakıyor, Selin elini ağzına kapatarak gülüyor. Tarık ellerini yana açarak “ ne yapabilirim , sizden ayrılamıyorum” der gibi

Müzik feeding. Tarık yine gidip gelmiş.

--- şey ...

Selin gülümseyerek

--- evet ney ,

--- sahi ya ben kota uygun ne alacaktım ,  neyse akşam düşüneyim yarın gelir alırım sakın yarın bir  yere kaybolma olur mu

--- peki kabul  ediyorum

---nasıl yani

---akşam 8 de  seninle buluşmayı

--- valla bilemem , düşünmem lazım çok bayan teklif ediyor ama

 Selin Tarık'ın omzuna  yumruk atar 

 --- tamam tamam tam 8 de

 

SAHNE 2     GECE - DIŞ MEKAN                              TARIK   SELİN

Yol kenarında ağaçlık boş bir alan , arka tarafta tek katlı gecekondular. Selin etrafına bakınır kimseyi göremez seslenir

--- Tarık

Tarık elinde sigarası bir ağacın arkasından çıkar . Selin’e doğru yürür karşı karşıya gelirler.Bir süre hareketsiz kalırlar, sonra sımsıkı sarılırlar. Çevrede hiçbir ses yok.

Selin  sarılmaya devam ederken kısık sesle Tarık'ın kulağına ,

---- bir gün yakalanacağız ,

--- korkma mandalları çıkarmakta üstüme yoktur. Üstümdekilerle çıkarken kapıdaki görevlinin bakışını görsen “bu adam girerken ben niye görmedim” der gibiydi.  Gülüşürler.

---Geçen gün markette yakalanıyorduk ama,

---Kim demiş  sadece çıkarken balık konserveleri göbeğimden düştü, adam sanki parasını vermemişim gibi gözüme dik dik bakınca bende sanki vermişim gibi  dik dik baktım mesele halloldu...

İlerde  ağaçlara sırtlarını dayayarak uzun otururlar. Selinin başı Tarık'ın omzunda

-----rüyalarımda tanımadığım insanlar sana zarar veriyor,ağlayarak uyanıyorum.

-----Sen onları benim rüyalarıma gönder de  günlerini göstereyim.

-----Bende bir şeyler yapmak istiyorum

----Daha çok toysun şirin,  Merkez bankasını soyarken arabayı sen kullanacaksın. Söz.

---Ama benim ehliyetim yok ki

---Canım bende yarın soyacağız demedim ki. Sen ehliyet aldıktan sonra soyarız.

----Geçen gün peder odama girmiş , bütün eşyalarımı karıştırmış, Seninle çekildiğimiz fotoğrafları görmüş

---Ne var bunda senin arkadaşların olamaz mı

---Ama sen mayolu ben bikinili, evde kıyameti koparmış. Ben bu kızı ne zaman tatile gönderdim diye. Annem “ plajdır buralarda”   deyince de, “hanım hanım sen İstanbul’da  dağların önünde  denize girilen böyle plaj gördün mü” diye yıkmış ortalığı. Biyolojik baba ya, sözde ilgilenir görünecek.

Selin gözlerinde nem

---asla anneme yaptıklarını bana yapamayacak, asla .

Yavaşça Tarık'a biraz daha sokulur , yanağına öpücük kondurur.

---Gitsek buralardan Tarık , 4 arkadaş  gitsek , bizi hiç kimsenin tanıdıkların bulamayacağı ,  baş başa kalacağımız yerlere gitsek.

--- o günlerde gelecek , yakında  sonra sen nereye istersen gideriz bebek.Kimsenin bizi sömürmesine izin vermeyeceğimiz günler çok yakın , Gel arkadaşlar  bizi bekliyorlar , bu akşam  planı son kez  gözden geçireceğiz.

 

SAHNE 3       GECE İÇ MEKAN  TARIK  SELİN   CONCON ALİ    JİLET KAZIM

 Metruk bir ev. İçerde bir divan , ortada eski bir masa. 3-4 sandalye etrafında.Tavanda aşağı doğru kablo ile sarkmış bir ampul içeriye sarı ışık yayıyor.Masanın üstünde bira şişeleri , sigara dumanı yoğun Duvarlarda  çıplak kadın resimleri ve bir iki arabesk şarkıcı resmi.Tarık ile Kazım ayakta , selin ve Ali oturuyor. Ali önündeki kağıda çizdiği şemanın üzerinde konuşuyor.

--- kasa tezgahın arkasında duvara gömülü.Her akşam saat tam 7’de açılır , vitrindeki son altının kasada kutulara konması ile 10 dakika içinde kasa kapanır.Şifresini sadece patron bilir. Her şeyi dakiktir bu pisliğin.Asla bu saatler şaşmaz.

Tarık

--- biz Jilet kazım  ile tam 7 . 10 geçe  kuyumcuya müşteri olarak giriyoruz. Sen kasayı biz girmeden kapatmayıp biraz yavaş hareket ediyorsun.

Kazım

--- müşteri varsa içerde

--- Müşteriler çıkmadan harekete geçmek yok.Kasayı bu arada concon  kapatmıyor.Jilet  dükkanda kimse kalmayınca kapıyı kapatıp kapalı yazısını çeviriyor ve silahını patrona çeviriyor.Ben conconun  başına tabanca tutup torbalara kutulara boşaltacağım 5 dakika içinde dükkanı terk ediyoruz. Kelepçeyi patrona takıp , ağzını da bu bantla kapatırsak arkamızda sorun yaşamayız.

Ali ayağa kalkar

--- giderken patron denen pisliğe bir yumruk  benim için atarsınız değil mi

Kaan eli ile Ali’nin yüzünü tutar

--- Sen merak etme concon  , hatta senden şüphelenmesinler diye şu güzel yüzüne bir jilette atabilirim.

--- aynı gece iade olacağına hiç şüphen olmasın

Tarık

--- hayır  concon o gece ve hatta en az  1 hafta bizle görüşmeyeceksin.Polisin ilk yapacağı seni takibe almak olacaktır.. Biz seni ararız.Bu arada  özellikle sen jilet  , asla silah kullanmak yok , ne olursa olsun ateş etmeyeceksin .tabi jilet kullanmayacağını da söylememin gereği yok umarım.

--- sen merak etme koç , silahım ve jiletlerim  sadece  oradaki barışı sağlayacak  emin ol.

Ali

--- Senin Silahla barışı sağlaman  , bir kadını bakire bırakmak için sevişmeye benzer,yani impasıble oğlum

Selin eline kağıdı alır inceler

--- benim bu planda yerim olamaz mıydı

--- bebeğim sen önce araba kullanmayı öğren , soygunlardan sonra bizi kim kaçıracak

Kaan

--- bir kadının arabasına binmektense hava , deniz ve  kara kuvvetlerinin önünde yaya kaçmayı tercih ederim.Kadınlardan sadece tek bir şekilde yararlanırım ben

--- Kaan feminist duygularımın ırzına geçme.Sizleri her zamanki yerde bekleyeceğim.

Tarık

--- saat 9’a kadar gelmezsek hemen ayrıl oradan .söz mü

--- söz , ama nasılsa geleceksiniz

Ali

--- paramız olunca annemin karşısına yeni elbiselerle çıkacağım , ne şaşıracak kadın ama

Kaan

--- eşek gene eşektir concon

--- ne yapalım eşek babadan aygır çıkacak değil ya                                                               

--- ulan concon baban senin hapse girmese de sen gene adam olmazdın be

Tarık

--- tamam arkadaşlar , saatlerimizi ayarlayalım.Ben şimdi Selini bırakacağım. Yarın dükkanda  görüşürüz

Herkes ayakta , kısa bir sessizlik olur. Kaan

--- hadi boşaltın evimi , bu evde duyguya yer yok.Bu evde sadece kadınların zevkten inleme duygusu olabilir.

Gülerler , birbirlerine sarılırlar.

SAHNE 4   GECE     DIŞ MEKAN                            SELİN      CONCON ALİ

Selin boş arazide elinde sığara , arada tırnaklarını yiyor , sürekli saatine bakıyor. Birden bir karaltı görür  uzaktan yalpalıyarak gelen karaltı  selinin önüne gelince dizleri üstüne çöker Selin çığlık atar

--- concon

--- Olmadı  başaramadık                                                                                                      

 yere doğru tamamen  düşer

Selin Alinin başını omzuna dayar , panik halinde 

---Ne oldu , Tarık nerde ne oldu concon

---pislik herifin benim bile bilmediğim gizli düğmesi varmış meğer ,  aniden sirenler çalınca panikledik , patron  o esnada deli gibi Jilete saldırınca Tarık ve ben müdahale ettik Meğer bunların  parası canlarından da kıymetliymiş be  yanılmışız , Jilet  adama ateş edip  vurmak zorunda kaldı , dışarı çıkınca polisler   peşimize düştü , arabaya gidemedik, kıstırdılar yolumuzu kestiler

---Tarık  nerede concon  Jilet nerde 

--- ikisi de  vuruldu yere düşerlerken gördüm . Yerden onlarda polise ateş ediyorlardı .  Tarık bana kaç diye bağırdı  kaçtım. Arkamdan ateş ettiler , omzum yanıyor arkam sıcacık

Selin bakar bütün sırtı kan

---Olamaz hayır olamaz

---Üzgünüz bebek..... başaramadık , ilk işimizde çuvalladık..... Tarık polisler peşimizdeyken “kim seline giderse ona desin ki  dedi ..bu kotla çok rahat kaçılıyor,... ama ....bu kota uygun spor ayakkabı.....

Ali’nin başı yana düşer , gözü açık.      

 
 
           NOS PALAVROS  adlı sitcom dizisinden bir bölüm