Jenerik

JENERİK - KREDİLER - SİNEMADA MESLEKLER

Giriş jeneriği modern sinemada, ışıkların kapanmasını ve perdede filmin başlamasını bekleyen seyirciyi bütün düşüncelerinden uzaklaştırıp, filmin yaşandığı şartların içine sürüklemek için iyi bir fırsat olarak düşünülmektedir. Jenerikte istenilen atmosfer yaratılırsa seyircinin dikkati ve konsantrasyonu filme yoğunlaşmakta ve kendisini konunun bir parçası olarak görmektedir. Bu nedenle jenerikler özel olarak hazırlanmakta, filmin önemli bir sahnesi kadar emek sarf edilmektedir.

Filmi gerçekleştiren, emeği geçen kişilerin, oyuncuların, şirketlerin belirtildiği ve film hakkında teknik bilgiler veren, filmin etiketini oluşturan jenerik, filmin bir parçasıdır. Jenerikte adı geçen kişilerin filme katkıları ve emekleri bu şekilde ödüllendirilmiş olur. Emeği geçen kişinin ismi jeneriğe yazılmazsa, bu büyük bir saygısızlıktır.

Filmin başında ve sonunda iki ayrı jenerik kullanılabilir. Filmin başında genelde yapımcı firma tanıtım logosu ile başlar, as oyunculardan itibaren yardımcı oyuncuların bazıları ile devam eder. Bu sırada film müziği başlayabilir veya efekt sesler kullanılır. Bazı sahnelerden parçalar gösterilebilir veya film başlayabilir. Bitiş jeneriğinde ise oyuncuların tamamı, figüranlar, teknik ekip, film müzikleri, çekildiği yerlerde çalışanlar ayrı ayrı yazılır. Bitiş jeneriğinde filmin çekildiği stüdyolar, yapım yılı gibi bilgiler verilir.

Jenerikteki Sıralama - Sinemada Meslekler

Sinema, ortaya çıkan ürün için çalışan çeşitli meslek grupları tarafından meydana getirilir. Ülkemizde bu mesleklerden bazıları yoktur. Aslında bu meslekler için özel eğitim veren okullar da bulunmamaktadır. Fakat ülkemizde sinema yapmak için kendiliğinden yetişen ve çıraklıktan ustalığa gelerek Türk sinemasına hayat veren kişiler vardır.

Yapımcı, Yapım Yardımcısı

Yönetmen, Yönetmen Yardımcıları, Devamlılık Sorumlusu

Sanat Yönetmeni, Kostüm Sorumlusu Özel Efekt Uzmanı, Makyaj Sorumlusu

Görüntü Yönetmeni, Kameraman, Kamera Asistanı, Steadicam Operatörü; Steadicam Asistanı

Işık Yönetmeni / Şefi , Işık Asistanları, Elektrikci, Jenaratör Sorumlusu

Set Şefi / Amiri, Set Görevlileri,

Şaryo / Crane Asistanı

Sesçi, Boom Operatörü

Efektör

Kurgu / Montajcı

Prodüksiyon Amiri, Prodüksiyon Yardımcıları, Ulaşım Sorumluları

KAMERA EKİBİ - Görüntü Çetesi: Bir film setine geldiğinizde çoğunlukla oyuncuların ve yönetmenlerin beklediğini görürsünüz. Beklenen şeylerden biri de kamera ekibinin hazırlıklarıdır... Kimse de bundan rahatsızlık duymaz çünkü kamera ekibi bir setin en önemli unsurlarından biridir ve kendi içinde bir çete gibi çalışır.

Bir film setinden tipik bir görüntüde yönetmen "Kes!" diye bağırdıktan sonra oyuncuya "Bu harikaydı hayatım!" der. Bir ihtimal kamera ekibine dönüp "İyi miydi?" diye sorabilir. Bir film prodüksiyonunda yer alan herkesin önünde tereddütsüz bir saygıyla eğildiği tek şey kameradır ve dolayısıyla da kamera ekibi bütün film prodüksiyonlarının en önemli ekibidir. Dışarıdaki tipik bir kamera ekibinde bir görüntü yönetmeni ve ona bağlı çalışan bir kamera operatörü, bir klaketçi (Yeşilçam'da Şakşakçı denir) ve kamerayı görüntüye odaklayan "focus puller" vardır. Türkiye'de ise görüntü yönetmeni çoğunlukla kamerayı da kullanır. Yanında da iki kamera asistanı çalıştırır. Bunlardan biri "focus puller"ın görevini yapar, diğeri de klaket (şakşak) tutar. Ayrıca kamerayı taşımak, kameranın başında durmak gibi bütün işleri de bu asistanlar yapar.

Filmin programa uygun çekilebilmesi için ekibin birlikte uyumlu çalışması gerekir; çekimlerde ne kadar az zaman kaybedilirse o kadar iyi olur. Eğer görüntü yönetmeni yönetmenin ne istediğini biliyorsa tüm ekip mutludur ve süreç bütünüyle hızlanır. Aynı şekilde operatörle, yardımcıları birlikte çalışmaya alışıklarsa her şey daha da yolunda gider.

"Wilde"ın kamera operatörü Mike Miler, bir tür çeteye dönüşen kamera departmanı yüzünden kimseden özür dilemek niyetinde değil. "Bu işleri kolaylaştırıyor. Birlikte çalışmak hoşumuza gidiyor ve işin bütün zorluğuna karşılık böyle bir ekip hem güvendiğiniz hem de sevdiğiniz insanlarla çalışmanızı sağlıyor."

Yine çete anlayışına uygun olarak bütün işleri erkekler alır bütün kapılar kadınların yüzüne kapanır. "Bu iş askeriyeye benziyor biraz." diyor Miller. "Ama yavaş yavaş ilerliyoruz. Bugünlerde daha fazla kadın teknisyene rastlanıyor."

Aile Reisi : Görüntü yönetmeni, setin yönetmenden sonraki babasıdır ve oyuncularla birlikte yönetmenin en yakın işbirliği içinde olduğu kişidir. Yönetmen kafasındakini perdeye aktarmak konusunda görüntü yönetmenine güvenir ve ekibin en çok bu elemanıyla ilişki halindedir ve bu ilişki öyle önemlidir ki bir yönetmenle görüntü yönetmeni arasında uyumlu bir birliktelik varsa bu genellikle bir filmden diğerine devam eder. Örneğin Martin Scorsese ve Michael Ballhaus, Michael Mann ve Dante Spinotti, daha eskilerden Alfred Hitchcock ve Robert Burks.

Teoride iyi bir yönetmen hangi objektifin kullanılacağını, bunun çekimi nasıl etkileyeceğini, bir planın nasıl çerçevelenmesini ve aydınlatılmasını istediğini, kamera hareketi isteyip istemediğini bilir. Ancak pratikte çoğu yönetmen görüntü yönetmenine güvenir. Bu arada görüntü yönetmenleri, yaptıkları işin doğası gereği, araç gereç takıntılı teknik "canavarlar"dır. Bu da gözü iyi, yaratıcı bir yönetmenin yerini tutmaz. Nicholas Roeg bir yana, görüntü yönetmenliğinden yönetmenliğe geçenlerin pek azının başarılı olmasının nedeni de budur. Tabii en iyi sonuçlar yaratıcı yönetmenlerle yaratıcı görüntü yönetmenlerinin birlikte çalışmasından çıkar. Francis Ford Coppola ile Vittorio Storaro'nun "Apocalypse Now"da birlikte çalışması gibi.

Antonia Bird'ün bütün filmlerinde ("Safe", "Priest", "Mad Love" ve şimdi de "Face") çalışan İngiliz görüntü yönetmeni Fred Tammes da bu görüşü benimseyenlerden. "Yaratım sürecinin içindeyimdir," diyor "özellikle de Antonio'yla çalışırken. Kamera düzenini planlarım ve bir bütün olarak filmin havasını takip ederim. Bu, yönetmen, kamera operatörü ve benim aramdaki bir üçgen üzerinden işler. Dolayısıyla yönetmenle operatör arasında özellikle iyi bir ilişki kurulmuşsa ben sakince geri çekilir bunun devam etmesine izin veririm ama eğer bir sorun görürsem hemen müdahale ederim."

Kamera operatörü :Objektife bağlı ekibin sıradaki elemanı kamera operatörüdür. Operatör görüntü yönetmenine bağlı olarak çekim sırasında kameranın durumunu kontrol eder. Kameranın çalışmasından, durmasından, yatay ve dikey olarak kaymasından ve zoom yapmasından yani sonuçta filmdeki her planın çerçevelenmesinden sorumludur ve görüntü yönetmeniyle birlikte yönetmenin bu konuda karar vermesine yardım eder.

Kamera çalışmaya başladıktan sonra çekimin planlandığı şekilde yapılmasını sağlamalıdır. Operatör, işaretlere uymayı başaramayan ya da set içinde serbestçe hareket etmesine izin verilen bir oyuncu yüzünden sık sık çekim sırasında bir planı yeniden çerçevelemek durumunda kalacaktır. Kamera operatörleri, sorumluluğun üstlendikleri kadarıyla görüntü yönetmenleri gibi yönetmenlerin güvendiği kişilerdendir. David Lean, sürekli birlikte çalıştığı kamera operatörü Ernie Day'in onun "gözü" olduğunu söylerdi.

Mike Miller gibi birine göre tipik bir çekim şöyle gelişir: "Oyuncular ve yönetmen sahnenin nasıl çekilmesi gerektiği konusunda bir karara vardıktan sonra teknik prova yapılır. Bu provada oyuncular tam onları görüntüleyeceğimiz yerlerde oynarlar. Bu sırada biz ne tür bir çekim yapacağımıza karar veririz. Örneğin genellikle bütün bir sahneyi baştan sona alan bir master shot (genel planda tek çekim) olur. Biz kamerayı kurarken ve eğer kullanılacaksa vinci hazırlarken oyuncular kostümlerini giyip makyajlarını yaptırmaya giderler. Bu arada şansımız varsa birkaç prova yapabilmek için dublörlerimiz vardır. Oyuncular hazır olduğunda geri gelirler, yeniden prova yaparız, son pürüzleri gideririz. Sonra sahneyi çekeriz."

Kamera asistanı :Üçüncü sırada kamera asistanları vardır. Kamera için hâlâ hayati önem taşıyan 100 yıllık teknolojinin gerektirdiği bütün hamallık onların üzerindedir. Her çekimden sonra kamerayı temizler, objektifleri silip değiştirir, film magazinlerini değiştirir, kamerayı ve üç ayağı yeni düzene göre yerleştirir ve daha birçok şey yaparlar. Bütün bunlar yaratıcılıktan çok teknik beceri gerektirir.

En düşük bütçeli filmlerde bile iki kamera asistanı vardır. Biri mutlaka "focus puller"ın işini yapmak zorundadır, diğeri de klaket tutmak... Yerde oyuncuların durmaları gereken yerleri gösteren işaretler vardır. Bu işaretler focus puller/kamera asistanının objektif üzerine koyduğu (genellikle bir parça kamera bandı kullanarak) işaretlerle çakışır. Oyuncu hareket ettikçe focus puller/kamera asistanı objektifi işaretlere göre doğru yere hareket ettirerek "odağı takip eder". Bunu farkedilmeyecek şekilde yapmak kolay değildir. En iyi asistanlar işaretlere gerek duymadan mesafeyi göz hesabıyla ayarlayabilir, objektifleri odaklanacakları yeri bilecek kadar iyi tanırlar.

"Sahne bir, çekim bir" diye bağırıp iki tahtayı birbirine çarpmanın sanatsal bir yanı olduğunu düşünmüyorsanız klaketçilerin işinin yaratıcı bir tarafı olmadığını söyleyebiliriz. Yine de önemli bir iştir çünkü bütün filmi kamera magazinine takıp çıkarmaları gerekir. Bu iş tamamen karanlık bir ortamda yapılmalıdır. İşin bu kısmında hata yapılırsa makaradaki filmde iyi ya da kötü ne varsa yeniden çekilmesi gerektiğini söylemeye gerek yok.

Buradaki bilgiler www.kameraarkasi.net (Hayri Çölaşan) sitesinden alınmıştır.